Gördün mü, ihtiyar haklıymış! Onca yıllık çalışma! | Open Subtitles | هل ترى الرجل للعجوز كان محقاً, لم تضع كل هذه السنوات من العمل. |
İhtiyar cadı için de bir sürprizim var. | Open Subtitles | لدي مفاجأة للعجوز الشمطاء أيضاً |
Kapımdan adım attığında İhtiyar Burns'e sırt çevireceğini biliyordum. | Open Subtitles | عرفت انك ادرت ظهرك للعجوز بيرنز |
Biliyor musun bazen topu o çılgın ihtiyara bırakmak daha akıllıcadır. | Open Subtitles | أتدرين، أحياناً من الحكمة أن تتركي الكرة للعجوز المجنون. |
Tek yaptığımız bizim ihtiyara adam göndermek. İşlerini o bitiriyor. | Open Subtitles | ،لا نفعل سوى إرسال الأعداء للعجوز .إنّه من يتكفّل بإبادتهم وحده |
Şişe fabrikasının orada. İhtiyar Daley'in yeri. | Open Subtitles | هناك فى مصنع التعبئة للعجوز " ديلى" |
Fakat bu ihtiyar Farley için yeterli değil. | Open Subtitles | "و لكن ذلك لم يكن كافياً للعجوز "فارلي |
Tom Lea zavallı ihtiyar Mingo'yu parasını kaybettiği için asla affetmeyecek. | Open Subtitles | (توم لي) لن يغفر للعجوز (مينغو) لفقدان ماله |
İhtiyar Tiberio'nun oğlu ve tek varisi. | Open Subtitles | الإبن والوريث للعجوز (تيبيريو) |
- Ne olursan ol mutlu Noeller, ihtiyar! - Scrooge Dayı'ya! | Open Subtitles | عيد مجيد للعجوز كيفما كان، خالي (سكروج) |
Keşke ihtiyar Falcone'un başına bir şey gelse. | Open Subtitles | أتمنى لو يحدث شيء للعجوز (فالكون) |
İhtiyara olan saygın nerede? | Open Subtitles | أين إحترامك للعجوز ؟ |
Sidik koktuğunu söyle ihtiyara. | Open Subtitles | قولي للعجوز أن رائحته سيئةٌ. |