"للعظم" - Traduction Arabe en Turc

    • kemik
        
    • kemiğin
        
    • kemiği
        
    • kemiğe
        
    • kemiğine
        
    • kemiğindeki
        
    Böylece dil kemiği mide asidi tarafından eritilirken kemik bozulmasını kopyalayabiliriz. Open Subtitles إن هذا سيفسر التلف الحاصل للعظم مثل كيف أن عظم الترقوة قد هُضم بسبب الأحماض المعدية
    Düşük kemik yoğunluğu iltihaba sebebiyet vermiş olabilir. Open Subtitles من الممكن أن انحسار كثافة العظم قد سبب الإنحراف للعظم
    Max Caine'nin medikal kayıtlarındaki en son kemik taramalarını görmeliyim. Open Subtitles أريد احدث مسح للعظم من السجلات الطبية لماكس كين
    kemiğin sapı yok. O bıçakladıysa, avuç içi sıyrılmıştır. Open Subtitles لم يكن للعظم مقبض لكانت كشطت راحة يدها إذا طعنته
    Sanırım kemiğe dayandı. Open Subtitles أعتقد انها وصلت للعظم
    Göğüsten kasık kemiğine kadar boş yere kestik. Open Subtitles لقد فتحناه من الصدر للعظم الشعبي دون داع
    Ölüme yakın zamanda oluşan tek hasar, burun kemiğindeki bu çatlak. Open Subtitles أتعلم أن الإصابة الوحيدة في ما قبل الموت التي إستطعتُ إيجادها هي هذا الكسر للعظم الأنفي
    pek çok kırık kemik parçası hemen altındaki beyin lobuna doğru göçmüştü, bu da epey kan kaybına sebep olmuş. Open Subtitles شظايا عديدة للعظم إنقادت إلى الفص الصدعي للدماغ وأنتجت نزيفاً هائلاً
    kemik zarını zayıflatıp iliğe zarar vermeye çalışarak mı? Open Subtitles هل تحاول أن تهدم السطح الخارجي للعظم و تحدث ضرراً كبيراً في مخ العظم؟
    - Benim tekniğimle polivinil kopyalama kullanılarak kemik yüzeyindeki morfoloji korunuyor. Open Subtitles تقنيتي تحافظ على الشكل السطحي للعظم أثناء تطبيق مواد التنسخ
    kemik kırıcı bir ısırışta 136 kg üstünde baskı gücü kullanabilen ve avını 1,5 km'yi geçkin bir mesafeden koklayabilen bu güçlü yırtıcıların fazla bir rakibi yoktu. TED وقادرة على بذل ضغط قدره أكثر من 300 رطل وتقليصه في عضة واحدة ساحقة للعظم وتستنشق الفريسة على بعد أكثر من ميل، هذه الحيوانات المفترسة الهائلة لم تحظ بكثير من المنافسين.
    Gövdede ve kollarda ölüm öncesi oluşmuş bir çok kemik hasarı mevcut ayrıca kafatasında da darbeye bağIı hasarlar var. Open Subtitles هناك ضرر غزير للعظم قبل الوفاة للذراعين والجذع وكذلك... كسر في الجمجمة.
    proteini konsantre hâle getiriyoruz, son arındırma için proteini temiz yerlere taşıyoruz. Son noktada, vücudumuzdaki kolajenin aynısını elde ediyoruz -- el değmemiş, yepyeni. Bununla çeşitli medikal implantlar üretiyoruz: kemik boşlukları dolgusu mesela, ciddi kemik kırıkları, omurga füzyonu için. TED نقوم بتركيز البروتين، ننقل البروتين لغرفة نظيفة للتنقية النهائية، والنتيجة هي كولاجين مطابق للكولاجين في أجسامنا طازج و جديد كُلّياً ومنه نقوم بإنتاج الأنسجة المزروعة المختلفة المواد المالئة للعظم مثلاً لحالات كسور العظام الشديدة ودمج الفقرات من العمود الفقري
    Bu, gözenekli olduğu için... bir kemiğin içi olmalıydı. Open Subtitles لابد و أنها من الأجزاء الداخلية للعظم بينما هذه التي يتوسطها ثقب
    Kurbanın kaburgası sternal kemiğin her iki tarafından kırılmış. Open Subtitles القفص الصدري للضحية كانَ مشقوقاً من كلا الجانبين للعظم الخلفي
    Ama arka yüzeydeki kemiğin yoğun çatlak içe doğru bir travma olduğunu gösteriyor. Open Subtitles لكن يشير التشقق الكبير للعظم على الجانب الخلفي إلى إصابة نحو الداخل.
    Tamam, bu izler ve kemiğin buradan ayrılması bir göğüs kemiği ayıracı tarafından yapılmış. Open Subtitles هذه العلامات و الحواف للعظم هنا تم عملها بواسطة أداة لشق الصدر *طبية*
    Sadece hatırla, teşhiş etmek çok zor kalça kemiği veya kuyruk sokumuna benziyor. Open Subtitles انه من الصعب مطابقة الهوية للعظم
    Sanırım kemiğe dayandı. Open Subtitles أعتقد انها وصلت للعظم
    Tamam, kemiğe kadar geldi. Open Subtitles الأن وصل للعظم
    Teknenin yanından tekrar yukarıya tırmanmaya çalışmış bu sırada da midyeleri yerinden kopararak kemiğine kadar parçalanmış. Open Subtitles حاول التسلّق والعودة للسفينة وبهذه الطريقة ، مزّق الأصداف وبالتالي مزّق نفسه وصولاً للعظم
    "Evet evlat, şurup kemiğine kadar girmeli. Open Subtitles افركها حتى تصل للعظم
    Sağ şakak kemiğindeki yassı bölgedeki çıkış yarası 8,5 cm. Open Subtitles قياس جرح الخروج على المنطقة الصدفية للعظم الصدغي الأيمن هو 8.5 سم.
    Çıkış yarası da kafatasını parçalamış. Alın kemiğindeki eksik parçaları açıklıyor. - Elmacık kemeri ve burun kemiği. Open Subtitles {\pos(192,230)} وشق جرح الخروج الجمجمة، مفسراً الأجزاء المفقودة للعظم الجبهي، الوجني و عظام الأنف.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus