Amerikalı, Albaya her şeyi izledikleri konusunda güvence veriyordu. Nasıl? | Open Subtitles | الأمريكان أكّدوا للعقيد بأنَّهم يُراقبونَ كُلّ شيء |
Efendim. Albaya rapor vermek isterim. | Open Subtitles | سيدي أنا أذعن للعقيد بكل إحترام |
Harrison, Albaya bir özür borçlusun, sanırım. | Open Subtitles | هاريسون، أعتقد أنك مدين للعقيد بإعتذار |
Bu akşam parmak izini almak için albayın bir yerde olmasını ayarladım. | Open Subtitles | رتّبت للعقيد الّذي سيكون في مكان ما اللّيلة أين أنت يمكن أن تأخذ طبعاته. |
albayın ailesi, bağış yapmak isteyenler için, onun sevdiği hayır kurumlarının listesini... kahve odasına astıracak. | Open Subtitles | تقترح العائلة تقديم التبرّعات للمؤسسة الخيرية المفضلة للعقيد سيتم وضع العنوان في غرفة القهوى |
İlk önce Teyla, sonra ben, sonra Ronon, hepimizin rüyalarındaki önemli unsur Yarbay Sheppard'ın olumsuz varlık olarak bulunuşu. | Open Subtitles | ودائما يكون للعقيد شيبرد دور سلبي هام في أحلامنا |
Albay O'Neill'ın Byrsa'nın verdiği... cezaya karşı gelmesine izin verme. | Open Subtitles | لا يجب أن تسمح للعقيد اونيل لانكار عقوبة يستحقها البيرسا |
Binbaşı Diepel, Albaya Transit Operasyonunu anlatın. | Open Subtitles | أيها الرائد، (ديبيل) أرجو أن تقوم بشرح عملية (العبور) للعقيد |
Albaya sıcak kahve. | Open Subtitles | قهوة ساخنة للعقيد |
Albaya yol verin. | Open Subtitles | افسحوا المجال للعقيد |
Genelkurmaydan Albaya mesaj var. | Open Subtitles | رسالة من المقر العام للعقيد |
Suzanne, Albaya şarap getirir misin? | Open Subtitles | (سوزان)، هلّا تحلّيت بالكرم لتجلبي للعقيد بعض الجعّة؟ |
Ve o albayın geçmişi araştır, adamın deli olmadığından emin ol. | Open Subtitles | ،وتحري عن المعلومات الاساسية للعقيد .وأحرصي بأنه ليس مختلاً |
Görev, oturup bir albayın öldürülmesini beklemekten ibaret. - Öyle diyorsanız, öyledir, efendim. | Open Subtitles | سوى الجلوس في أنتظار الكرسي للعقيد الذي سيقتل - إذا كان هذا رأيك , سيدي - |
albayın için bir bardak kahve getir. -Derhal efendim. | Open Subtitles | يحصل لي فنجانا من القهوة للعقيد. |
Kadın, ölen albayın karısıydı. | Open Subtitles | لقد كانت الزوجة السابقة للعقيد |
Ölen albayın eski karısıydı demek. | Open Subtitles | لقد كانت الزوجة السابقة للعقيد |
Şimdi, bana tarif edilene göre, Yarbay Sheppard'ın herkesin rüyasındaki görüntüsü bir sosyopat gibi davranıyor. | Open Subtitles | الآن بناء على الوصف الذي قيل لي هناك تجسيد للعقيد شيبرد في أحلام كل شخص يتصرف كشخص معتل اجتماعيا |
Pek de Yarbay Sheppard gibi davranmıyor. | Open Subtitles | ويتصرف بطريقة مغايرة للعقيد شيبرد |
General, lütfen. Bu belki Albay O'Neill için son şans. | Open Subtitles | أيها اللواء, أرجوك.يمكن ان يكون ذلك الأمل الأخير للعقيد أونيل |