Bu yöntem sayesinde bilim insanları büyük akson demetlerini bulup yumuşak darbelerin onları yapısal olarak nasıl değiştirdiğini görebiliyorlar. | TED | هذه الطريقة تسمح للعلماء بأن يجدوا حِزم المحاور العصبية الكبيرة ونرى كيف أن الضربات الأكثر إعتدالا قد يغيرها هيكليا. |
bilim insanları denizaltı kayıtlarına bakma izni aldıklarında buzun hızlı biçimde inceldiğini keşfettiler. | Open Subtitles | عندما اُذن للعلماء الإطلاع على تسجيلات طواقم الغواصات، وجدوا أنّ الجليد يضمر سريعاً |
Ve bu Bill'in yapmakta olduğu şeylerden biri, bilim insanlarına bunun gibi hayvanların ve yaşadıkları yerlerin ilk görüntülerini sağlıyor. | TED | وهذه إحدى الأمور التي كان يقوم بها بيل، وهو يقدم للعلماء بهذا العرض الأول لحيوانات مثل هذه التي تنتمي لعالمها. |
bilim adamlarının sorunu kardeşlerin ikinci-sınıf vatandaş olması fikrinin hiçbir zaman tutmamasıydı. | TED | المشكلة بالنسبة للعلماء أن فكرة الأشقاء كمواطنين من الدرجة الثانية لم تبدو صلبة. |
Ama bilim adamları lavların kendilerine ulaşmasını her zaman bekleyemez. | Open Subtitles | لكن لا يمكن للعلماء دائماً انتظار الحمم حتى تأتي إليهم. |
CRISPR teknolojisi Bilim adamlarına hücrelerdeki DNA yapısını değiştirerek genetik hastalıkları tedavi etme imkanı sunuyor. | TED | تتيح تقنية كريسبر للعلماء إجراء تغييرات على الحمض النووي والخلايا. ما قد يتيح المجال لنا لعلاج الأمراض الوراثية. |
Çünkü Liberty gibi firmalar daha dayanıklı ve daha büyük ürün yetiştirmek için genetiği oynanmış tohumlar geliştirmesi için Bilim adamlarına büyük paralar öderler. | Open Subtitles | لأن شركات مثل "الليبرتي تدفع الكثير من النقود للعلماء لتطوير هذه البذار حتى يصبحوا أقوى وتكون غلتهم وفيرة |
bilim insanları için bir ahşap parçasının nasıl canlı bir tanrı olduğunu ya da kemiklerin ruhları olabileceğini anlamak zor olabilir. | TED | بالنسبه للعلماء قد يكون من الصعب استيعاب كيف يمكن لقطعة خشبية أن تكون إلها حيا أو كيف الأرواح تحيط بالعظام. |
Güneş'ten gelen radyasyon tehdidi, bilim insanlarının Güneşimizi yakından takip etme sebeplerinden yalnızca biridir. | Open Subtitles | تهديدات الإشعاعات الشمسية تعطى أكثر من سبب للعلماء لمراقبة طقس الشمس |
(Do It Yourself Bio) Biyoteknolojiyi uygulamayı savunan bu hareket, bunu sadece bilim insanları ve hükumet laboratuvarlarındaki insanlar için değil herkes için erişilebilir kılıyor. | TED | إنها حركة تدعو للقيام بالبيوتكنلوجيا متاحة للجميع ليس فقط للعلماء والعاملين في المختبرات الحكومية |
Yani çocuklar uzman bilim insanları gibi önemli sorular soruyorlardı. | TED | صحيح؟ وبالتالي فقد كانوا يطرحون أسئلة هامة للعلماء الخبراء. |
Tüm hayatlarını ölü Kızılderilileri araştırmaya adayan bilim insanları, nasıl olur da canlıları bu kadar az önemserdi? | TED | وكيف يمكن للعلماء قضاء حياتهم كلها في دراسة الهنود الموتى لكنهم يبدون اهتماما قليلا بالأحياء؟ |
Şimdi sizlere hızlıca, birkaç prensipten daha bahsedeceğim. Bunlar, eğitim ve kariyerinizi planlama konusunda yararlı olacak ya da eğer öğretmenlik yapıyorsanız, genç bilim insanlarına öğretme ve danışmanlık yapabilme becerinizi artıracak prensipler. | TED | والآن سوف أعرض عليكم سريعا بعض من المبادئ الأخرى التي ستكون مفيدة في تنظيم تعليمك وسيرتك المهنية، أو إذا كنت معلما، كيف يمكنك أن تحسن من أسلوبك في التعليم و الإرشاد للعلماء الناشئين. |
Aynı zamanda genomu incelemek için güçlü bir araçtır. bilim insanlarına bir organizmadaki genler kapatıldığında ya da değiştirildiğinde ne olduğunu izleme fırsatı verir. | TED | وهو أداة قويّة لدراسة الجينات، حيث يسمح للعلماء مشاهدة ما يحصل عندما تُطفئ المورّثات أو تتغيّر داخل الكائن الحيّ. |
Fena etkilerine rağmen bu durum bilim insanlarına fikir verdi. | TED | على الرغم من هذه التأثيرات المروعة، إلاَّ أنّها أعطت فكرة للعلماء. |
Anlık bir deneyimdir ve farketmeksizin meydana gelir bu ise bilim adamlarının kayıt alıp incelemesini neredeyse imkansız kılar. | TED | التجربة سريعة و مختصرة و تحدث دون سابق إنذار مما يجعل من المستحيل تقريباً للعلماء تسجيلها ودراستها. |
Ve çicek hastalığının ortadan kaldırılabileceği gibi ciddi bir tahminde bulundu ve kendini adamış bilim adamlarının çok çalışmaları sonucunda Tanrı'nın bir hediyesiydi. | TED | وقام بتوقع غريب أن مرض الجدري يمكن القضاء عليه، وأن تلك هي هبة الله للبشرية بسبب العمل الشاق للعلماء المخلصين. |
Darwin unuttuğumuz şeyi biliyordu, bilim, yalnızca bilim adamları için değildi. | TED | لقد عرف داروين الأمر الذي يبدو اننا قد نسيناه وهو أن العلوم ليست للعلماء فقط. |
bilim adamları için zor olacak, ve hepimiz gelecek hakkında düşünmeye odaklanacağız. | TED | سيكون ذلك تحدياً للعلماء ، وجميعنا ضالعون في التفكير حول المستقبل . |
Bilim adamlarına göre yüz yıl içerisinde tüm buzul dağları yok olacak. | TED | وفقا للعلماء سيكون في 100سنة سيكون كل جبل متجمد قد ذاب. |
Periyodik tablo, Bilim adamlarına, maddi dünya hakkındaki bilgilerine bir örgütleme yöntemi veren, sınıflandırma zaferidir. | Open Subtitles | الجدول الدوري هو فخر التصنيف يعطي للعلماء طريقة تنظيم معرفتهم للعالم المادّي |
Endüstrinin pozisyonu lehine olacak çalışmalar yapmaları için Bilim adamlarına para ödemek kalple ilgili ve kanserle ilgili kurumlar gibi mesleki organizasyonlara para ödemek, basında yanıltıcı beyanlar yayınlamak, endüstrinin işine yaramayan bilimi | Open Subtitles | دفع المال للعلماء لعمل دراسات تدعم تلك المصانع بشكل مفضل لها دفع المال لمنظمات متخصصة مثل المنظمات المتخصصه بأمراض القلب والسرطان |
Radyoaktivite bilim insanları için ciddi bir sorun oluşturuyordu. | Open Subtitles | أتي النشاط الإشعاعي بمشكلة خطيرة للعلماء |
Zira kendisinin görelilik teorisi bilim insanlarının sağ duyusunu rencide etmektedir. | Open Subtitles | "على اساس ان نظريتهُ في النسبية التي تُسيء للشعور المُشترك للعلماء." |