Esas sorun geviş getirmekte ısrar etmek. O kadar güçlü ve baskın bir his ki bu alışkanığı durdurmak çok zor | TED | المشكلة تكمن في أن الحاجة للاجترار من الممكن أن تكون قوية ومهمة للغاية. لذا فهي عادة من الصعب تركها. |
Ve çok serinkanlı olan Bay Heifetz kemanını kaldırıp şöyle dedi, ilginç, ben hiç bir ses duymuyorum. | TED | وكان السيد هيفيتز شخصاً لطيفاً للغاية لذا فقد مسك الكمان وقال، مضحك، أنا لا أسمع أي شئ. |
Yardım çağırısı duyup geldiğimde, karının üzerine çok geliyordu o yüzden de her namuslu kadının yapacağı gibi, onu vurdu. | Open Subtitles | وعندما أسرعت هنا للمساعدة أصبح شريرا للغاية لذا أطلقت عليه النار مثلها مثل أى امرأة محترمة |
Davadaki olaylar çok açık, Altı dakika yeterli olur. | Open Subtitles | الحقائق فى هذة القضية واضحة للغاية لذا أعتقد 6 دقائق تفى بالغرض |
çok uzun bir gündü. Hadi bunu aramızda sakince konuşalım. | Open Subtitles | انه اليوم باين عليه طويلاً للغاية لذا لنحاول نحل الأمور بهدوء |
Eminim çok meşgulsünüzdür o yüzden kısa keseceğiz. | Open Subtitles | أنا متأكّد بأنّك مشغول للغاية لذا سنقوم بالأمر سريعاً |
çok fakir olduğu için ona 5 dolar bahşiş verirsin. | Open Subtitles | إنه فقير للغاية لذا تعطيه 5 دولارات كبقشيش |
Eminim ki, hepinizin ajandaları çok, çok meşguldür o yüzden bugün bize vakit ayırdığınız için çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | أنا متأكد أنكم تملكون جدولاً مليئ للغاية لذا أقدر اجتماعكم معنا اليوم |
- Defol! Bu kuraklık beni çok susattı, su içmeliyim, lütfen. | Open Subtitles | هذا الحر جعلني عطشان للغاية لذا أحتاج للماء، رجاءاً |
Çocuk çok küçüktü, ona süt alması için biraz para verdim. | Open Subtitles | الطفل قدّ كان صغيراً للغاية لذا قدّ أعطيتها بعض المال لتحصل على اللبن |
Şey, yabanmersinleri çok güzeldi, onlarla bir şeyler yapmam gerekiyordu. | Open Subtitles | العنب البري كان جميل للغاية,لذا قمت بشيء ما معهم العنب البري كان جميل للغاية,لذا قمت بشيء ما معهم |
çok geç oldu ve artık uyuman gerek, tamam mı ? | Open Subtitles | والوقت متأخر للغاية لذا أحتاجك أن تنام ، إتفقنا؟ |
Vakit çok geç oldu, bu yüzden uyuman lazım, tamam mı? | Open Subtitles | والوقت متأخر للغاية لذا أحتاجك أن تنام ، إتفقنا؟ |
çok iyi işbirliği yaptın, bu yüzden sana tatlı gönderiyorum. | Open Subtitles | لقد كنت متعاوناً للغاية لذا أضفت بعض التحلية. |
Ama bunların arasından cinayet işleyebileceklerin sayısı çok az. | Open Subtitles | و لكن نسبة الذين يقتلون منهم ضئيلة للغاية لذا يجب عليّ عدم فعل أيّ شئ |
Birlikte kalacağın bayan çok iyi biriymiş. | Open Subtitles | سمعت أن السيدة التي ستمكثين معها لطيفة للغاية لذا استخدمي.. |
Luke'la çok yakın oldukları için ona söylememiz gerekiyor. | Open Subtitles | هو ولوك كانا مقربان للغاية لذا علينا ان نخبره |
Açıkçası, yeni girdik, çok uyduruktu, bu nedenle çıkıyoruz. | Open Subtitles | لا بالواقع لقد كنا بالداخل و هو سخيف للغاية لذا سنغادر |
çok adaletsiz duruyor. Demek oyların çok bir anlamı yok. | Open Subtitles | أنها تبدو غير عادلة للغاية لذا ، لا تعني الأصوات كثيراً |
çok keskin bir kokusu var. Kaldırır mısınız yani? | Open Subtitles | انها رائحه خبيثة للغاية لذا أيمكنكم عدم اشعالها ؟ |