Konulara dikkat çekmek için politik olabilir. | TED | من الممكن أن تكون سياسية، للفت الانتباه لقضايا ما. |
Bunun, dikkatimizi çekmek için bir çağrı olduğunu sanıyoruz İstediğiniz dikkat çekmekse başardınız. | Open Subtitles | نعتقد انها علامة للفت أنتباهنا اذا كان انتباهنا هو ما تريدين, فقد حصلت عليه بقى شئ: |
Bir erkeğin dikkatini çekmek için bir yol hep vardır değil mi? | Open Subtitles | الآن، هناك طريقة للفت إنتباه رجلِ , أليس كذلك؟ |
Erkeklerin dikkatini çekmek için daha iyi sözler var. | Open Subtitles | . و أنت؟ الآن، هناك طريقة للفت إنتباه رجل , أليس كذلك؟ |
Bir anda tüm parçacıklarımı göndermiş olsaydım çok dikkat çekerdi. | Open Subtitles | وإنّ كنت حرّكت كلّ جزيئاتي مرّة واحدة، للفت ذلك النظر. |
Evet, ya öyle, ya da ilgi çekmenin bir başka yolu. | Open Subtitles | نعم، أو قد يكون مجرد طريقة أخرى للفت الأنظار |
Belki de hükümetinizin ilgisini çekmek için birinizi öldürürüm. | Open Subtitles | ربما سأقتل واحد منكم للفت إنتباه حكومتكم |
Oda besbelli senden farkı yok. Senin dikkatini çekmek için şov yapıyor. Bi' hayal etsene. | Open Subtitles | جليٌّ أنهـا لم تتجـاوز حبك كذلك إنهـا تقريبـا تقوم بعرض للفت انتبـاهك |
Sarhoş değilim, uyuşturucu almadım, kimsenin ilgilisini çekmek istemiyorum. | Open Subtitles | انا لست ثملة, و لست تحت تأثير دواء و لا اسعى للفت الانتباه |
İnsanlar dikkat çekmek için umutsuzca şeyler yapar. | Open Subtitles | في بعض الأحيان الناس يفعلون أشياء يائسه للفت الأنتباه |
Senin cadı avına dikkat çekmek benim umurumda bile olmaz. | Open Subtitles | لن أمانع للفت الإنتباه إلى حملتك عن مطاردة الساحرات |
Stalingrad'da daha yenice bir orduyu kaybetmis olan Mussolini, Almanlarin dikkatini geri Kuzey Afrika'ya çekmek için bir yol ariyor. | Open Subtitles | كان موسولينى الذى خسر جيشا فى ستالينغراد يبحث عن طريقه للفت انتباه المانيا مجددا الى شمال افريقيا |
Bu numarayı da, bizimle irtibata geçmek, dikkatimizi çekmek için kullanıyorlarmış. | Open Subtitles | يعتقدون بأنّهم يحاولون إستخدام الرقم كوسيلة للإتّصال للفت إنتباهنا. |
"Aslında bu park bekçisi kötü bir boşanma evresinden geçen ve dikkat çekmek için yalan söyleme alışkanlığı olan biriymiş." | Open Subtitles | يمر بفترةٍ عصيبة بسبب الطلاق وقد اعتاد على الكذب للفت الإنتباه |
Sanki sağlımı ve kızımın korumasını dikkatini çekmek için bir tuzak olarak kullanıyormuşum gibi. | Open Subtitles | كأني سأستغل صحتي والحفاظ على إبنتي كفخ للفت إنتباهك. |
Uyuşturucu, içki... Dikkati üzerime çekmek istiyordum o yüzden evimi ateşe verdim ve sahte ölümümü düzenledim. | Open Subtitles | مخدّرات وخمر، سعيت للفت الانتباه، لذلك حرقت منزلي وزيّفت موتي. |
Daha fazla dikkat çekmek için daha büyük bir afişe ihtiyacım olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد اني أحتاج لافتة أكبر أو وسيلة للفت إنتباه الناس |
Bu konuşma fırsatını birlikte sırt sırta verip arkamdan iş çeviren iki kişiye dikkatleri çekmek için kullanacağım. | Open Subtitles | أودّ استغلال هذه الفرصة للفت الانتباه لاثنين من الناس. والذان يتعاشقان معًا من وراء ظهري. |
Dikkatimizi çekmek için sistemi ele geçirmiş ve bence işinin de ehli. | Open Subtitles | انه يقوم بأختراقنا للفت انتباهنا واظن انه الشخص المناسب لنا |
O sadece dikkatinizi çekmenin bir yolu. | Open Subtitles | انها الطريقة الوحيدة للفت انتباهك |