O adam bu çocuklara, dünya dışı bir kaynaktan alınmış olabilecek antikorlar enjekte ediyormuş. - Yani çocuklara uzaylı DNA'sı veriyordu. - Hayır, Mulder. | Open Subtitles | هل تعنين انه كان يتم حقنهم بجينات وراثيه للفضائيين ؟ |
Dünyada nereye gidersem insanların bana sorduğu soru, "uzaylı diye bir şey var mı?" | Open Subtitles | أينما ذهبت , يسألني الناس : هل للفضائيين وجود ؟ |
Devriyelerimiz, 5 millik alan içerisinde 3 tane uzaylı birliği gördü. | Open Subtitles | دورياتنا للتو رأت ثلاث وحدات للفضائيين تتجول هناك علي بعد حوالي 5 أميال. |
"Parlak gözlü uzaylıların bir ilgisi var mıdır" diye düşünmekten kendimi alamadım. | Open Subtitles | لا يسعني إلا أن أتساءل عما إذا كان هناك علاقة للفضائيين ذوى الأعين البراقة بالأمر |
uzaylıların ilk fotoğrafı bu akşam internete yayıldı. | Open Subtitles | الليلة، أول صورة للفضائيين قد انتشرت بشكلٍ واسع |
Bu cihazı Uzaylılara vermesine izin veremeyiz. | Open Subtitles | لا يمكننا أن نتركه يسلم الجهاز للفضائيين |
Hala uzaylıları onaylama programı üzerinde çalışıyoruz. | Open Subtitles | .لا زلت تعمل في أعمال المراقبه الخارجيه للفضائيين |
Özgürlük Heykeli uzaylılar için de var olacak. | Open Subtitles | سيرمز تمثال الحرية للفضائيين كذلك |
uzaylı kızartması yapmaktan bahsediyorum. | Open Subtitles | نحن نتحدث عن طبخ شديد مثير للشفقه للفضائيين |
uzaylı biyolojisinde, robotik ve protez konusunda gelişmeler oldu. | Open Subtitles | في علوم الأحياء للفضائيين والنسيج الصناعي |
Dünya'nın en ünlü uzaylı düşmanının kardeşine Başkan'ın kararnamesiyle ilgili düşüncelerini sormak istiyor olmalıyım. | Open Subtitles | عليّ التواجد هنا لإجراء مقابلة مع شقيقة أكثر شخص عدواني للفضائيين وسؤالها عن رأيها بقانون الرئيسة الجديد |
Evet, ortalıkta bir sürü kötü uzaylı olmalı. | Open Subtitles | صحيح، لابد أنه إكتساح للفضائيين هذه الأيام |
Sadece uzaylı fizyolojisini hedef alan, biyolojik veya başka türlü hiçbir silah duymamıştım. | Open Subtitles | لم أسمع بسلاح كهذا من قبل لا حيوي ولا غير ذلك الذي بإمكانه استهداف التكوين الجسدي للفضائيين فقط |
Bu çocuk, uzaylıların başına bela çıkaran bir tiptir. | Open Subtitles | ذلك الفتى بمثابة نبأ سيئ للفضائيين. |
uzaylıların cesetlerini dilimleyip konservelediler ve adını da DİUE koydular. | Open Subtitles | عن طريق تعليب الجثث المشرحة " للفضائيين ، وقد سموها " سبام |
Bilim Komutanlığı öğrenecek olursa uzaylıların, özellikle de siz dünyalıların Rann'a ışınlanmasın sağlamış olurum ve bu da kızım ve benim için iç açıcı sonuçlar doğurmaz. | Open Subtitles | .... إذا قيادة العلوم علمت , أنا جعلت ذلك من الممكن للفضائيين |
O gün milyonlarca insan, uzaylıların bizim için savaşmasına bir daha asla izin veremeyeceğimizi anladı. | Open Subtitles | . ذلك اليوم، أدرك الملايين أنه لا يجب أن نسمح للفضائيين مجدداً بأن يقاتلوا في معاركنا ... |
Uzaylılara fahiş değerler karşılığında kedi maması satmaya çalışıyorlardı. Önce parayı görelim. | Open Subtitles | حيث باعوا طعام القطط للفضائيين بمبالغ كبيرة |
Öyle görünüyor ki daha önce kendisini alan Uzaylılara yerimizi ele veren o. | Open Subtitles | يبدو أنها أفصحت عن مكاننا للفضائيين الذين أخذوها |
Uzaylılara hizmet veren bir yere göre tavuk kanatları çok güzel. | Open Subtitles | مثير للغرابة أتعلمون، بالنسبة لمكان مخصص للفضائيين فلديهم أجنحة دجاج رائعة المذاق |
Ve dünyayı uzaylıları öldüren bir virüs oluşturarak kurtarmasına. | Open Subtitles | وكيف انه انقذ العالم بتصنيع فيروس قاتل للفضائيين |
Burayı uzaylılar bulamaz, siz nasıl buldunuz Bay O'Malley? | Open Subtitles | لا يمكن للفضائيين إيجاد هذا المكان كيف وجدته يا سيد (أومالي)؟ |