Bunu yargıca söylersin artık. | Open Subtitles | هل يمكنك قول هذا للقاضي للحصول على المذكرة |
Bazı bilgiler, gizli bir şekilde yargıca ulaşmış olmalı. | Open Subtitles | يبدو أن هناك مجهول أعطى المعلومات للقاضي خفية |
Avukatımız hırsız ve yalancı olabilir ama bir Yargıç bunu asla söyleyemez. | Open Subtitles | قد يكون محامينا كاذب ولص ولكن لا يمكن للقاضي أن يقول هذا |
Yahudi Yargıç Harold Stone, için çalışıyordum. | Open Subtitles | كنت أعمل للقاضي هارولد ستون إنه رجل يهودي مثلك |
Mahkemeye gidip, onu hakime sunduğunu görene kadar farkına varmadım. | Open Subtitles | لم أنتبه للأمر حتى وصلت للمحكمة ورأيتها تري الدليل للقاضي |
Ve Hakim sana, sen ve kız arkadaşın arasındaki farkları anlatabilir. | Open Subtitles | ويمكن للقاضي أن يوضّح لك الإختلاف بينك وبين صديقتك. |
İtirazına rağmen Pierre Fond de L'etang'a gönderilince, annesi hâkime, en azından günde iki kez sıcak yemek yiyecek demiş. | Open Subtitles | عندما أرسل بيير إلى مدرسة فون بلوتون رغماً عن إرادة والدته قالت للقاضي : سيحظى على الأقل بوجبتين دافئتين في اليوم |
Ve seni bir daha yakalarsam, direk yargıca götürürüm. Üzgünüm efendim. | Open Subtitles | و إذا أمسكتك تصيد بطريقة غير مشروعة مرة أخرى سآخذك للقاضي آسف ,سيدي |
Tobinlere para yatırdığını yargıca sızdıran Tom'un kendisiydi. | Open Subtitles | توم كان من سرّب للقاضي أنّهُ استثمرَ لدى عائلة توبن |
Sayın yargıca her şeyi teyit ettim. Sanırım sorunların sona erdi. | Open Subtitles | سأدع كل شئ للقاضي هنا اعتقدان مشاكلك انتهت |
yargıca bunun için bir psikiyatrist atanması için başvuru yaptım. | Open Subtitles | لقد قدمت طلباً للقاضي كي يعيّن طبيباً نفسيّاً |
Bizden ayrıldığı zaman yargıca yazdığı mektupta o mektupta bebeğimi benden ayırmayın diye. yargıca yalvarıyor, onu gönderdiğin zaman... | Open Subtitles | حسناً، فحوى الرسالة كانت أمي تتوسل .. للقاضي و تطلب منه حق الوصاية لأننيكنتُصغيراًللغايةعندماأنت.. |
Prosedürün teknik noktalarında açıklamaya ihtiyaç duyanlar bana ya da Yargıç Di Francesco'ya danışabilirler. | Open Subtitles | الذين يحتاجون بعض التوضيحات الفنية يمكنهم سؤالي أو للقاضي دي فرانشسكو |
Herkes ayağa kalksın. Yargıç Chamberlain Haller. | Open Subtitles | الجميع ينهض إحتراماً للقاضي شامبيرلين هالير |
Şu anda fazladan kredi için Yargıç Hookstratten'in yanında yardımcı olarak çalışıyorum. | Open Subtitles | حسنا ما أفعله حاليا إعادة تدوير لاثنين من الاعتمادات الاضافية ككاتبة للقاضي هوك ستراتن |
Yargıç Spicer'ın gelmesi için... üç hafta beklemek gerekiyordu... ve o geldiğinde, "Sen olayı gördün mü?" dedi | Open Subtitles | إنها تستغرق للقاضي سبايسير ثلاثة أسابيع للعودة إلى البلدة وهو يقول حسنا.. |
Bence hakime gitmelisin. | Open Subtitles | أظن عليك مقابلة القاضي عليك الوصول للقاضي |
hakime, diğer metotların işe yaramadığını anlatman lazım. | Open Subtitles | فعليك أن تظهر للقاضي أن وسائل التحقيق الآخرى قد فشلت |
Şimdi bu cezayı ödeyeceksin ve Hakim McIntyre'a ne kadar üzgün olduğunu söyleyen bir mektup yazacaksın. | Open Subtitles | والان سوف تقومين بدفع الغرامه وسوف تكتبين رساله تقولين فيها كم انتي متأسفه للقاضي ماكنتير. |
Sıra ondaydı, o yüzden hâkime söylemeni istiyorum. Ona bu işle alakam olmadığını... | Open Subtitles | هذه كان من المفترض أن تكون قضيته أريد منك أن تتحدث للقاضي إن أمكن ، واشرح له الموقف |
Çabuk? 3 gündür yargıcın konuşmasını dinliyoruz. Bu mu çabuk? | Open Subtitles | لقد استمعنا للقاضي لمدة 3 ايام هل هذا سريع برأيك؟ |
Hadi bunun bir dava olup olmadığına hakimin bakmasına izin verelim. | Open Subtitles | فهذه ليست قضية حقيقية دعنا فقط نسمح للقاضي أن يلقي نظرة على كل شيئ |
hakimi mi görmek istyorsun yoksa onları bulmamda yardım edecek misin? | Open Subtitles | أتريد الذهاب للقاضي , أم تريد أن تساعدني في إيجادهم ؟ |
Muhtemelen salınması için yargıcı kiralamışlardır. | Open Subtitles | على الأرجح أنهم قاموا بالدفع للقاضي ليطلق سراحه. |
Ya buna izin vereceksin ya da yargıçtan kefalet talebinde bulunacağım. | Open Subtitles | اذا فعلت هذا , او اذا قلت للقاضي ان يسمح بالكفالة. |
Anlaşma tutanağını imzalarsanız hemen yargıça yollayabiliriz. | Open Subtitles | لذا، لو تفضّلتِ بالتوقيع على مذكّرة تفاهم، بوسعنا إرسالها في الحال للقاضي |