Bu Kaptana verilecek iyi bir garanti sözü değil midir ? | Open Subtitles | الآن ، ألا تعتبر هذا تحذير مفيد ـ و كلمة جيدة للقبطان ؟ |
Asker, Kaptana bir fincan çay getir. | Open Subtitles | أيها الرسول, اجلب للقبطان كوباً من الشاي |
- Demek bu çocuklara bir melek bakıyor. - Bırak da çocuklar Kaptana şarkı söylesinler. | Open Subtitles | ـ وهكذا فالملائكة تحرس الأطفال ـ دعي الصغار يغنون للقبطان |
Ne güzel değil mi? Eşi benzeri olmayan bir makettir bu. Ünlü bir Kaptanın evinden çıkma. | Open Subtitles | هذا نموذجٌ فريدٌ جداً ، إنها من العقار القديم للقبطان البحري. |
Kaptanın planını sorgulamak için sesini bile çıkaramazsın sen. Düşünmezsin bile. | Open Subtitles | أنت حتى لم تتحدث للقبطان لتسأله عن خطته، ألم تفكر في الأمر؟ |
Senin Kaptanla konuşman gerekmiyor muydu? | Open Subtitles | لا أفترض أنك تحدثت للقبطان ؟ |
Ben ve Norton da sana katıldıktan sonra, kaptan'ın tarafında kalanlar sadece Gray ve Joyce ve Hunter. | Open Subtitles | منذ انضمامنا لك أنا و نورتون فلم يتبق أي مساندين للقبطان سوى |
Bir gemide sadece 2 kadınla ilişki yaşamak Kaptana kötü şans getirir. | Open Subtitles | فال شؤم للقبطان أن يحب امرأتين فقط على السفينة |
Her adama bir, Kaptana iki pay ek olarak iki pay da gemiden faydalanıldığı için. | Open Subtitles | حصة للرجل، والضِعف للقبطان واثنان إضافيان للسفينة |
Kaptana gemiyi bekletmesini söyler misin? | Open Subtitles | وتتحدث للقبطان وتتأكد إنه قام بتجهيز هذا القارب |
- Yasanın canı cehenneme. - Kaptana götürülmek istiyor. | Open Subtitles | تباً للقانون - إنها تريد الذهاب للقبطان - |
Geldiğinde bunu Kaptana da anlatmalıyım. | Open Subtitles | - يجب أن أقول أن للقبطان عندما يأتي. |
Bunu Kaptana söyleyeceğim. | Open Subtitles | يجب أن أقول أن واحد للقبطان. |
Kaptana minnetinizi gösterin, gençler! | Open Subtitles | دعونا نسمع هذا للقبطان أيها الرفاق! |
"Kaptanın en büyük amacı gemisini korumak olsa onu ebediyen limanda tutardı." | Open Subtitles | "إذا كان الهدف الأسمى للقبطان هو الحفاظ على سفينته ، كانبإمكانهتركهافيالميناءإلىالأبد" |
O kadın, Kaptanın bir arkadaşı demişti. | Open Subtitles | تلك المرأة قالت بأن الرجل صديق للقبطان. |
- Baylar, Kaptanın düşünmesine izin verirsek-- | Open Subtitles | متأكد أن لو سمحنا للقبطان ... أن يحلل |
Bay Gates'in aklına, benim aklıma, hepimizin aklına ona muhalefet etmeyesin diye Kaptanın seni ittiği ihtimali geldi. | Open Subtitles | السيد (غيتس) افترض، أنا افترضتُ، جميعنا افترض، أن للقبطان صلة بسقوطك لإسكات معارضتك له |
Kaptanla konuş! | Open Subtitles | إحكي للقبطان ؟ |
Birkaç ay içinde ikinci kaptan oldum, sonra da kader anı geldi çattı. | Open Subtitles | خلال أشهر كنت نائباً للقبطان وبعدها جاءت لحظة قدري |
Kaptanının kötü davranışına karşı yükseltecek sesin olmadığı için yeni kaptanına yardım ederek bağışlanacaksın. | Open Subtitles | نظرا لعجزك عن رفع صوتك .... ضد سلوك القبطان فسنعفو عنك ان مددت يدك للقبطان الجديد |