Kuzey Kutbu'na otobüs bileti almış da hemen yola çıkacak gibi bakıyorsun. | Open Subtitles | تنظر إلي وكأنك تحمل بيدك تذكرة للقطب الشمالي و تريد أن تذهب إلى هناك حالا |
Bu, Kuzey Kutbu'na yapacağımız sefere hazırlık için. | Open Subtitles | هذا من أجل التدرب على بعثة للقطب الشمالي |
Ama anne, diğer tüm arkadaşlarım Kuzey Kutbu'na gidiyor. | Open Subtitles | و لكن يا أمي كل الشباب ذاهبون للقطب الشمالي |
Mektuplarınızı Noel babaya yazdınız. Kuzey Kutbuna yeni bir mektup yollayamayız. | Open Subtitles | ـ لا أعتقد بأن رسالةٌ أخرى ممكن أن تصل للقطب الشمالي |
Logo ile başlamayı düşünüyordum. Burada eksik olan elbette ki Kuzey Kutbu’nun buz örtüsü. | TED | لقد فكرت أن أبدأ بالشعار. ما هو الشيء الناقص هنا بالطبع هو الغطاء الجليدي للقطب الشمالي |
Bu cümle seni nasıl şaşırttı bilmiyorum ama ayrıntıya girersek, Leonard, Wolowitz ve Koothrappali ile birlikte Kuzey Kutup dairesine gidiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف كيف أن جملة كهذه تجعلك محتارة؟ و لكن للتوضيح، أنا ذاهب للقطب الشمالي |
Kuzey Kutbu'na gidebileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أني أستطيع الذهاب للقطب الشمالي |
Bu, Kuzey Kutbu'na yapacağımız sefere hazırlık için. | Open Subtitles | هذا من أجل التدرب على بعثة للقطب الشمالي |
Ama anne, diğer tüm arkadaşlarım Kuzey Kutbu'na gidiyor. | Open Subtitles | و لكن يا أمي كل الشباب ذاهبون للقطب الشمالي |
Kuzey Kutbu'na gidebileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أني أستطيع الذهاب للقطب الشمالي |
Leonard, Wolowitz ve Koothrappali ile birlikte Kuzey Kutbu'na gidiyorum. | Open Subtitles | أنا ذاهب للقطب الشمالي مع لينورد, وولويتز و كوثربالي |
O zaman neden onca yolu aşıp Kuzey Kutbu'na gitmek istiyorsun? | Open Subtitles | حسنا,لماذا إذاً تريد الذهاب كل هذه المسافة للقطب الشمالي |
1964 yılında, Kuzey Kutbu'na kayakla ulaşmaya çalışırken öldü. | Open Subtitles | مات في 1964 وهو يحاول الوصول للقطب الشمالي مُتزلّجًا |
Onunla beraber Kuzey Kutbu'na gitmeyeceğiz, değil mi? | Open Subtitles | لن نذهب للقطب الشمالي معه... ِ أليس كذلك؟ |
Onunla beraber Kuzey Kutbu'na gitmeyeceğiz, değil mi? | Open Subtitles | لن نذهب للقطب الشمالي معه... ِ أليس كذلك؟ |
O yüzden Kuzey Kutbuna gidiyoruz ya, sana öğretmen bulmaya. | Open Subtitles | لهذا سنذهب للقطب الشمالي لنجد لك معلماً |
Bizi Kuzey Kutbuna götürdü ve orada büyüttü. | Open Subtitles | لقد أخذنا للقطب الشمالي وربانا هناك |
"Penguen Penny Kuzey Kutbuna gitmek istiyordu. | Open Subtitles | "بيني" البطريق كان يرغب بالذهاب للقطب الشمالي |
Kuzey Kutbu'nun zorlu koşullarında bile yetişmeyi başarır. | Open Subtitles | يَستطيعُ النَمُو حتى في الظروف الصعبة للقطب الشمالي. |
Bu cümle seni nasıl şaşırttı bilmiyorum ama ayrıntıya girersek, Leonard, Wolowitz ve Koothrappali ile birlikte Kuzey Kutup dairesine gidiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف كيف أن جملة كهذه تجعلك محتارة؟ و لكن للتوضيح، أنا ذاهب للقطب الشمالي |