Bugün ise bomba korumalı bir kamyonette bombayla yan yana duruyorsunuz. | TED | أنت الآن تجلس جنبًا إلى جنب في شاحنة مضادة للقنابل. |
Çık dışarı. Ailemin bomba sığınağına ihtiyacı var. | Open Subtitles | أخرج ، عائلتي بحاجة لملجئك المقاوم للقنابل |
bomba yapıp okulumuzu havaya uçuracak tarifleri indiriyor internetten. | Open Subtitles | وتحميلي لكتبهم، وصناعتي للقنابل ومحاولة تفجير مدرستي |
Nükleer enerji, fizyon, Bombalar için gerçekten kötü fikirler. | TED | الطاقة النووية، الإنصهار، هو بالفعل فكرة سيئة للقنابل. |
10 dakika önce, birilerinin dosyalarıma eriştiğini ve çanta bombaların şematiklerini çektiğini ve güncellediğini söylüyor. | Open Subtitles | مكتوب أن أحدهم دخل على ملفاتى منذ 10 دقائق وقام بتنزيل المخططات المعدلة للقنابل النووية |
Bush'a hayır, bombalara hayır! | Open Subtitles | لا لبوش ولا للقنابل. لا لبوش ولا للقنابل. |
BM temelde misket bombaları için oldukça anlayışsız bir tutum alarak şöyle diyor: | Open Subtitles | الأمم المتحدة لديها منظور ضيق للقنابل العنقودية مبنيّ على أساس |
Orası, Soğuk savaş sırasında bombardımana karşı bir sığınak olarak yapılmıştı | Open Subtitles | لقد كان مخزناً للقنابل خلال الحرب الباردة. |
Hiçbir sismik aktivite, bomba olduğuna dair bir kanıt veya gaz kaçağı yok. | Open Subtitles | لا دليل على نشاطات زلزلية لا للقنابل أو تسرب غازي |
Evet, cep telefonları bomba ateşlemek için birebirdir. | Open Subtitles | أجل الهواتف الخلوية قد تكون جهاز إطلاق جيد للقنابل |
İşte patentli manyetik bomba çeker yeleğim burada bize yardım edebilir... şu anda Beaker'ın üstünde. | Open Subtitles | هنا يمكن لسترتي المغناطيسية الجاذبة للقنابل أن تساعدنا. . . |
Yapıdaki geliş-gidiş trafiği, bir bomba fabrikasının varlığına işaret ediyor. | Open Subtitles | حركة السير حول البناء توحي على انة معمل للقنابل |
- Bir tavsiye... ..bir daha birinin teknolojisini çalarken sevgililerinin bomba yapma dâhisi olmadığından emin olun. | Open Subtitles | في المرة القادمة التي تسرقين فيها إختراع شخصٍ ما تأكدي أولًا من ان صديقها ليس عبقريًا صانع للقنابل |
Ama en en önemlisi, Norden vizörü bomba uzmanının hedefi gözüyle görmesini gerektiriyordu. | TED | ولكن النقطة الاهم هو ان العسكري الذي يعمل على موجه "نوردن " للقنابل يتوجب عليه أن يحصل على رؤية بصرية للهدف |
Ve Norden vizöründen bekleneceği üzere bomba hedefini 800 fit şaşırdı. | TED | وطبعاً موجه "نوردن " للقنابل وجه القنبلة بعيداً عن الهدف ب 800 قدم |
Sis bombaları, koku bombaları, yuvarlanan bombalar, tahrip ediciler...kendimi uyduruk bir bomba fabrikasındaki Perçin Rosie gibi hissettim. (Bkz: Ekşisözlük: | Open Subtitles | أشعر المبرشم و/ روزي / مصنع للقنابل في هيئة المحلفين ، مزورة. |
Bombalar için alıcı bulursa hiçbir yere gitmez. | Open Subtitles | إذا كان لديه مشترٍ للقنابل فلن يبرح مكانه |
Onu arayıp Bombalar için potansiyel bir alıcı olduğunu söyleyeceksin. | Open Subtitles | ستتصل به، وتقول له أن لديك مشترٍ محتمل للقنابل |
Burada bombaların ne için kullanılacağını bilmediği yazıyor sadece maddi zarar vermek için kullanılacağını sanıyormuş. | Open Subtitles | يقول هنا أنه لا يعرف المقصد النهائي للقنابل وأعرب عن اعتقاده بأنها ستُستخدم فقط لإحداث أضرار بالمُمتلكات |
Evet bombaların asıl tasarımcısının adı da... - Vincent Beckers. | Open Subtitles | أجل، والمصمم الحقيقي للقنابل رجل إسمه.. |
bombalara bir göz atalım, bakalım ne yapabiliriz. | Open Subtitles | هيا لنصل للقنابل ونرى ما يمكنا فعله |