Coca-Cola'nın yönetim kurulu başkanı bunun yüzlerce ünitesini, gelişen dünyada, test etmeyi onayladı. | TED | وافق رئيس مجلس إدارة كوكاكولا للتو للقيام بإختبار كبير للمئات من الوحدات من هذا في العالم النامي. |
Kasırgaların en çok vurduğu ülkelerden yüzlerce öğrenciye okul harcı, oda, yemek ve az miktarda cep harçlığını kapsayan bir burs verildi. | TED | رسوم الدراسة، المسكن والمأكل، ومبلغا زهيداً كانت تقدم للمئات من الطلبة من البلدان الأشد تضرراً من العواصف. |
17'den fazla hedef, 169 amaç ve yüzlerce gösterge var. | TED | أكثر من 17 غاية فتصبح الأهداف 169 هدفا بالإضافة للمئات من المؤشرات. |
O doktorasını yüzlerce çift ilaçlar ile yaptı. | TED | قام بهذا في أطروحة الدكتوراه الخاصة به للمئات من أزواج الأدوية. |
Bu kadar hızlı ve sık görülmeleri birçok ülkedeki yüzlerce insanın işbirliğini ima eder. | Open Subtitles | السّرعة و الكمّيّة التى ظهر بها يدلّ على التّوافق العضليّ للمئات من الأفراد |
Kemikler, yüzlerce parçaya ayrılmış. | Open Subtitles | العظام مقطعة للمئات أريدها أن تضع بأكياس |
Bu alanda doldurulan yüzlerce kayıp raporu gibi bir tane daha mı dolduracaksın? | Open Subtitles | لكي ينتهي بك الأمر إلى تقارير المفقودين؟ كما حدث للمئات من الآخرين في هذه المنطقة |
Ne de olsa ben yüzlerce olağanüstü düğün düzenledim sadece. | Open Subtitles | بعد كل الذي خططته للمئات من حفلات الزفاف الرائعة |
yüzlerce çalışanıma kredi verdim ben, çoğu da hizmet ettikleri ülke tarafından unutulan eski askerler. | Open Subtitles | لقد أعطيت القروض للمئات من الموظفين علي مر السنين معظمهم من قدامي المحاربين تم تجاهلهم بواسطة البلد التي خدموها |
Ama bütün harika TED Konuşmaları'nın ortak bir yanı var ve bunu sizinle paylaşmak istiyorum. Çünkü son 12 yıldır bunlar gibi yüzlerce müthiş TED konuşmacısını dinleyerek olaya yakından şahit oldum. | TED | ولكن يوجد عامل مشترك بين جمع أحاديث TED المميزة وأود أن أخبركم بهذا العامل المشرتك. لأنني كنت دائما أجلس بالقرب من المتحدثين لمدة 12 عاماً أستمع للمئات من متحدثي TED الرائعين كهؤلاء |
Pilot balinalar normalde küçük aile gruplarıyla avlanırlar ama yazın ortasında yüzlerce canlının olduğu büyük sürüler şeklinde toplanacakları geleneksel sosyalleşme alanlarına giderler. | Open Subtitles | يقوم الحوت الربَّان بالصيد في عائلات صغيرة، لكن في منتصف الصيف تتجه هذه الحيتان إلى مناطق تزاوجها. حيث تتجمع في أسراب عظيمة يصل تعدادها للمئات. |
Toplu göç, yüzlerce belki de binlerce insan güneye gidiyor. | Open Subtitles | ... هجرة جماعية للمئات . ربما الاف الناس تتوجه الي الجنوب |
hatta bir keresinde malzemelerimizi doğru çalıştıklarından emin olmak için bir Rus reaktörünün üzerinde test yaptık, bununla işte yüzlerce milyona çıkmış olursunuz. | TED | وحتى بمجرد أن نختبر موادنا في مفاعلات روسية للتأكد من أن موادنا تعمل بصورة صحيحة ، عندها فقط ستكون جاهزاً للمئات من الملايين . |
yüzlerce adama eş buldum. | Open Subtitles | ...لقد وجدت زوجات للمئات من الرجال |