Belki paraya ihtiyacı vardır. Belki de kumar sorunu vardır. | Open Subtitles | ربما لأنه يحتاج للمال من وراء ذلك، ربما لأنه لديه إدمان للمقامرة. |
- Yeni otel için o paraya ihtiyacımız var. | Open Subtitles | ولكنّنا بحاجة للمال من أجل الحجز بفندق آخر |
Seyahet içi nakit paraya ihtiyacımız var yoksa şu an ölü bir adama bakıyorsun. | Open Subtitles | نحتاج للمال من أجل السفر, أو ستجدين نفسك تبحثين عن رجل ميت |
Ve yaşamak için paraya ihtiyacın var. | Open Subtitles | كما أنكِ تحتاجين للمال من أجل العيش |
Eski tozlu şov işleri için biraz nakit paraya ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | أحتجت للمال من أجل بعض الحفلات القديمة |
Yaptığın film anlaşmasıyla paraya kondun. | Open Subtitles | وانت لديكَ تدفق للمال من صفقة الفيلم |
Tedaviler için paraya ihtiyacımız var. | Open Subtitles | إننا بحاجة للمال من أجل علاجي. |
Restoran için paraya ihtiyacın yok. | Open Subtitles | أنت لست بحاجة للمال من أجل المطعم |
Fazla kar yoktu. Evlenmek için paraya ihtiyacın var. | Open Subtitles | أنت بحاجة للمال من أجل الزواج |
Resimlerden olan paraya ihtiyacım var. | Open Subtitles | احتاج للمال من لوحاتي رجاء |
Ismarlıyorum derken, faturaları ödemem için bana bıraktığın paradan bahsediyorum ki onu da başka şeyler için harcadım bu yüzden faturalar için paraya ihtiyacım var. | Open Subtitles | وبعبارة "على حسابي"، أعني المال الّذي تركته لي من أجل دفع الفواتير. والّذي أستعمله من أجلِ أغراض أخرى، إذاً، أنا بحاجةٍ للمال من أجل دفع الفواتير. |
Bunun için paraya ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | أحتاج للمال من أجل مغامرتي |
Bunun için paraya ihtiyacı var. Shenzhen uzak bir yerde. | Open Subtitles | تحتاج للمال من أجل ذلك شنزن) بعيدة جدا) |