Bir yandan eğlencesine fal bakardın ama daima karşılıksız. | Open Subtitles | أنكِ قرأتِ فى ثروات كثيرة للمتعة فقط ، ولكن دائما مجاناً |
Şimdi eğlencesine sıkarım belki. | Open Subtitles | ربما سأفعلها الآن للمتعة فقط. |
Daha önce hiçbirşeyi zevk için yapmadığımı farkettim, sadece eğlence. | Open Subtitles | ادركت أنني لم أفعل شيئاً لمتعتة، للمتعة فقط. |
Yürüyorum, tırmanıyorum bisiklet sürüyorum, sadece eğlence için. | Open Subtitles | أحب المشي، التسلق... ركوب الدراجة للمتعة فقط |
Yoksa eğlence olsun diye mi koşuyorsun? | Open Subtitles | ام انك تمارس الرياضة للمتعة فقط ؟ |
Sizin eğlence olsun diye avlanmanız yüzünden böyle. | Open Subtitles | بسبب اصطيادكم للمتعة فقط |
Hergün ton balığı ve süt var, ve yalnızca zevk için fare avlayacaksın. | Open Subtitles | ستحصل على اللبن والسمك كل يوم وستصطاد الفئران للمتعة فقط |
Evet, neredeyse, insanların sadece eğlenmek için ... gittiği böyle yerler olduğunu unutuyordum. | Open Subtitles | أجل، كدت أنسى وجود أماكن مثل هذا... حيث يذهب الناس للمتعة فقط. |
Başta sadece eğlence içindi. | Open Subtitles | -كان الأمر للمتعة فقط في البداية |
- Bilmem, eğlence olsun diye. | Open Subtitles | -لا أعرف , للمتعة فقط . |
- Evet, eğlence olsun diye. | Open Subtitles | -نعم, إنها للمتعة فقط . |
Altınlar, incik boncuklar ya da sırf zevk için yapıyorlar. | Open Subtitles | يقومون بهذا طمعاً في الذهب والحلي أو للمتعة فقط |
Bazen Tırtıl için ve... bazen sadece eğlenmek için. | Open Subtitles | أحياناً لصالح (كاتربيلر) و أحياناً للمتعة فقط |
Ah, sadece eğlenmek için. | Open Subtitles | إنه للمتعة فقط |