Öte yandan, konuşarak grup bilgiyi aktarabilir, düzeltebilir, değiştirebilir hatta yeni fikirler getirebilir. | TED | ومن ناحية أخرى، من خلال الحديث، يمكن للمجموعة تبادل المعرفة، والتصحيح والتعديل لبعضهم البعض وحتى الخروج بأفكار جديدة. |
Evet ama önce kimin grup lideri olacağını kararlaştıralım | Open Subtitles | . نعم ، لكن أولاً سنحتاج إلى زعيم للمجموعة |
Gelmezse grup lideri olarak başkasını seçeriz. | Open Subtitles | خمس دقائق أخرى و سنختار قائد آخر للمجموعة |
İkinci nokta: Geri ödeme yapılan grubun alacaklılarını görmek istiyorum | TED | النقطة الثانية: أريد أن أعرف من هم الدائنون للمجموعة الذين قاموا بالسداد؟ |
Ya eğer senin grubun geleceğin hayal edilmediği bir grupsa? | TED | ماذا إن كنتم تنتمون للمجموعة التي لم يَقم أحد بتخيّل مستقبل لها؟ |
Bir bireye karşı duyduğumuz sempatinin genişletilerek o kişinin olduğu gruba da yayılabilmesi mümkün. | TED | فمن الممكن توسيع شفقتنا على فرد، يمكن أن تنتشر للمجموعة التي ينتمي إليها هذا الفرد. |
Bugün sete geldiğinde ne yapmak istedim biliyor musun? | Open Subtitles | لكن أتعلمين ما أردت حين وصلت للمجموعة اليوم ؟ |
grubuna geri dönecek ve iyileşememelerinin yeni sebebi biz olacağız. | Open Subtitles | الآن سترجع للمجموعة مع عذر جديد لسبب عدم تحسن الحياة. |
Bölmek istemem ama, grup için bazı şeyleri açıklığa kavuşturabilirim. | Open Subtitles | لا أقصد مقاطعتك ولكن هناك بعض الأشياء التى أود توضحيها للمجموعة |
Buradayım çünkü grup için değerli bir varlık olabilirim. | Open Subtitles | أنا هنا لأنّي أعتقد أنّي سأكون إضافة قيمة للمجموعة |
Burası çekirdek grup için VIP alanı. | Open Subtitles | هذه منطقة الأناس المهمين للمجموعة الأصلية |
Daha sonra bütün grup şarap ve akşam yemeği istiyor. | Open Subtitles | ويريد أن يقدم نبيذاً وعشائاً للمجموعة كلها لاحقاً. |
grup lideri olarak kendimi geliştirmem için her yıl grup üyelerine dağıttığım değerlendirme kâğıtları. | Open Subtitles | في كل عام اطلب من الاعضاء ان يقوموا بملء استمارات تقييم للمشاركة بطرق حيث تجعلني اتحسّن كقائدة للمجموعة |
Ne düşündüğünüzü biliyorum ve evet, grup liderliğini üstlenebilirim. | Open Subtitles | أعرف بماذا تفكرون جميعًا، و، أجل، سأتقدم كقائد للمجموعة. |
Ortalama yüzler, bir grubun temel eğilimlerini yansıtır. | TED | متوسط الوجوه تظهر الميول المركزية للمجموعة |
Bir hayvanın, bir grubun üyesinin, örneğin savaşıyor olduğunu bilmek hayvan grubunun faydasınaydı. | Open Subtitles | يمكننا القول أنها مهمة للمجموعة فإذا كان عضو في المجموعة خائفاً |
Cooperton'ın teğmeni olmadan önce, Utah'ta bir milis grubun üyesiydi. | Open Subtitles | و كان مع الميليشيات التابعة للمجموعة في ولاية يوتا قبل ان يصبح كبير مدربى كوبرتون |
Geçmiş dönemlerde sizlere ayrı ayrı ulaşmıştım ancak şu anki vaziyetin grubun bütün bilgeliğine ihtiyaç duyduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | في الماضى، كنت اتواصل مع كل واحدة فيكم بشكل منفرد ولكن اعتقد ان الوضع الحالى يتطلب الحكمة الجماعية للمجموعة |
grubun ruhsal ve duygusal sağlığından sorumlu. | Open Subtitles | وهو مسؤول عن الصحة العاطفية والروحية للمجموعة |
Toplumsal dans, topluluk ve bağlılıkla alakalıdır; eğer adımları biliyorsanız, bir gruba aitsiniz demektir. | TED | و الآن، الرقص الشعبي يتمحور حول المجتمع والتواصل إذا كنت تعرف الحركات، هذا يعني أنك تنتمي للمجموعة. |
Yoldaşlar, hızlı bir şekilde sete gidin. | Open Subtitles | أيها الرفاق، بسرعة إنضموا للمجموعة |
Bu geceki çalışma grubuna katılacak mısın? | Open Subtitles | هل ستأتي للمجموعة الدراسية الليلة؟ |
Bu sabahın ilk grubu için iğneleri hazırladım. | Open Subtitles | لقد جهزت الحقن للمجموعة الأولى لهذا الصباح |
Bir kart. "Koleksiyon Parçası" yazıyor. | Open Subtitles | بطــاقة، " للمجموعة " |