"للمطعم" - Traduction Arabe en Turc

    • restorana
        
    • lokantaya
        
    • restoran
        
    • restoranın
        
    • restoranda
        
    • restoranta
        
    • kafeye
        
    • restoranı
        
    • Lokantanın
        
    • yemeğe
        
    • lokantasına
        
    • kafeteryaya
        
    • restoranının
        
    • yemek
        
    • Restauranta
        
    restorana kendim gelmeliydim ama burada misafirlerim vardı. Open Subtitles كان يجب ان آتي للمطعم للاعتذار ، ولكن كان عندى بعض الناس هنا
    Bu konuşma burada bitecek. Bir restorana gitmek istiyorum. Open Subtitles ـ لن نخوض هذا النقاش ـ أنني أود الذهاب للمطعم
    Tamam. 10:00'daki mülâkatı zaten kaçırdık doğruca lokantaya gidelim hadi. Open Subtitles لقد فاتنا بالفعل مقابلة العاشرة صباحاً. لذا، لنذهب مباشرة للمطعم.
    Yani çöplükteki bir restoran mı? TED بالنسبة للمطعم الذي في مكب القمامة فإلى ماذا قد تحول؟
    restoranın benim bilmediğim bir arka kapısı varmış. Open Subtitles كان للمطعم باباً خلفياً لم أعرف شيئاً عنه
    Oyalanacak fazla zamanım yok. Tam zamanında restoranda olmalıyım. Open Subtitles لا يوجد لدي الوقت الكافي يجب علي الذهاب للمطعم
    Çünkü senden restorana gidip gece nöbetini almanı isteyeceğim. Open Subtitles لأني أريدك أن تذهبي للمطعم وتأخذي المناوبة المسائيةلهذا اليوم
    Doğrudan karımın çalıştığı restorana gitmeli ve ona-- Open Subtitles عليّ أن أذهب للمطعم الذي تعمل به زوجتي, وأخبرها
    Sen restorana git, ben evine gideyim. Open Subtitles حسناً، اذهبي أنتِ للمطعم و سأذهب أنا لمنزله
    restorana gidip, sevimli bir yemek yemememiz için bir sebep yok. Open Subtitles ليس هناك سبب يمنعنا من الذهاب للمطعم وتناول عشاء بهيج
    Bu üç arkadasin birlikte restorana yemege gitmesi .ve sonra ikisinin üçüncü kisiye söylemeden sinemaya gitmeye karar vermesi gibi. Open Subtitles الأمر كما لو كنّا ثلاثة أصدقاء يذهبون للمطعم لأجل العشاء ثم يقررُ اثنان منّا أن يذهبا للسينما بدون إبلاغ الشخص الثالث
    - Benim ilginç bulduğum şeyse aslında muhteşem bir şey senin o birlikte yemek yediğimiz restorana gidip önemsiz bir olay için o garsonu hayatında hiç karşılaşmadığı bir şekilde taciz etmen. Open Subtitles ما أجده أنا مثير للاهتمام، مذهل حتى، أنك تعود للمطعم حيث تناولنا الطعام، بغرض واحد يتجلى في التحرش لنادل
    lokantaya gittik, hemen içeri aldılar, beklemedik bile. Open Subtitles ذهبنا للمطعم ، وسمحوا لنا بالدخول لم يجب علينا الإنتظار
    Asla inanmayacaksınız ama o gün lokantaya gelen ve gitmeyen adam vardı ya? Open Subtitles لن تصدقان لكن .. تعرفانه، ذلك الرجل الذي أتى للمطعم و رفض المغادرة ..
    Kumar borcu değil, restoran için istiyorum. Open Subtitles إنه ليس للعب الورق، لا شيئ من ذاك إنها للمطعم
    Tamam, önce restoran işini hallederiz ve sonra--sonra- sonra istediğimizi-- Open Subtitles حسنا،إذا نذهب للمطعم ومن ثمّ ,من ثمّ ,نستطيع أن,
    restoranın kira kontratını yenilemenin zamanı geldi. 8.000 istiyorlar. Open Subtitles لقد أُرسل الأيجار للمطعم بقيمة 8000 دولار.
    restoranın içine girecek mi yoksa pencereden mi bağıracak? Open Subtitles هل سيدخل للمطعم ام أنه سيكتفي بالصّياح على النافذة؟
    Unutma saat 12:00'ye kadar restoranda olmalıyım? Open Subtitles تذكر علي أن أعود للمطعم عند الساعة الثانية عشرة
    Yarın saat dokuz gibi restoranta gelecek misin? Open Subtitles حسنٌ، يا رفاق، إذاً.. أستأتون للمطعم غداً الساعة التاسعة ليلاً؟
    Dün gece konuştuktan sonra Ninja Raporu'mu da bitirmek için kafeye gittim. Open Subtitles بعدما انهينا حديثنا بالأمس ذهبت للمطعم لأنهي التقرير
    Sakin bir yemek var. - yemek demişken, restoranı ne yapacağını düşündün mü? Open Subtitles هل توصلت الى ما ستقوم بفعله بالنسبة للمطعم ؟
    Lokantanın diğer tarafında oturuyor. Open Subtitles هل يمكنك رؤية غافين. ؟ جالسا على الطرف الآخر للمطعم
    Geçen gece yemeğe gittik, yemeğin sonunda hesap geldi. Open Subtitles ذهبت للمطعم أول أمس و جاءت الفاتورة آخر الوجبة كالعادة
    New Jersey deki bir Honduras lokantasına gitmeni istiyorum... Open Subtitles أريدك أن تقومي بزيارة للمطعم الهندوراسي " في " نيوجيرسي " بإسم " نيوفينا فيدا
    Beş dakika içinde müdürle birlikte kafeteryaya gel. Open Subtitles فقط سأذهب للمطعم وأنتِ أخبري المدير بعد خمس دقائق
    Aynı Japon restoranının... önünde ki plastik suşi gibidir onlar. Open Subtitles إنّهم تشبه السوشي البلاستيكي المقابل للمطعم الياباني
    Brooks'da burger yemek istersen, beni ara, tamam mı? Open Subtitles إذا أردت سندوتشات البورغر يمكنك المجىء للمطعم, حسناً ؟
    Sonra da cesetleri Restauranta taşındı ve mağazalardaki mankenler gibi yerleştirildiler. Open Subtitles ثم تم إحضار جثثهم للمطعم و تم وضعهم كمجسمات معروضة في محل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus