Nişanlısı, mağazanın müdür yardımcıIığına aday bana ne oluyor, bilmem, belki aşırı rekabet duygusundan, kızı tavladım hayatını mahvettim, şimdi de kurtulamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعلم ما الذي يحدث لي ربما أن لدي حساً فائقاً للمنافسة أنا قد ذهبت و دمرتها و الأكثر من ذلك. |
Ve hükümet bu alanda rekabet eden şirketlerin istek ve kabiliyetlerini etkileyebilecek birçok yola sahiptir. | TED | والحكومة لديها الكثير من الطرق والتي بإمكانها أن تؤثر بشكل قوي على إرادة وإمكانية الشركات للمنافسة في هذا الطريق |
yarışmaya katılmak için çok az bir sürem vardı. | TED | وهكذا أتيحت لي مهلة قصيرة جدا للمنافسة. |
Bende bu akşam yarışmaya bir kişiyi daha çağırarak " Fırsat " ı kullanmaya karar verdim. | Open Subtitles | لقد قررت أن أستغل تلك الفرصة و أن أضم شخصا آخر للمنافسة الليلة |
Şimdi tek yapman gereken, yarışma için yeterli sayıda üye bulmak. | Open Subtitles | الآن كل ما عليك أن تجد ما يكفي من أعضاء للمنافسة |
İşte bu yüzden, tavsiye mektuplarıyla silahlandım. Bunlar rekabeti ortadan kaldıracaktır. | Open Subtitles | ولذا تسلّحتُ بكل كتب التزكيةِ هذه التي لن تتركَ مجالاً للمنافسة |
Bu bir yaratım, ve en çok rekabetin yeni bir biçimi olarak düşündüğümüz zaman görünür hale geliyor. | TED | إنها صانعة، وهي الأكثر وضوحاً حينما نراها، كشكل جديد للمنافسة. |
O Eyfel Kulesi anı tavanı kıracak o rastgele yükseklik tavanlarını ve ahşap binaların Rekabete katılmasına izin verecek. | TED | لحظة برج ايفل ستكسر السقف، هذه الأسقف المرتفعة اعتباطاً، وتسمح للمباني الخشبية بأن تنضم للمنافسة. |
Her yıl, dünyanın en iyi dansçıları... yarışmak için İngiltere'ye gider. | Open Subtitles | كل سنة , يذهب أفضل الراقصون في العالم إلى إنكلترة , للمنافسة كانت هناك العام الماضي , مع شريكها . |
Gelecek hafta yapılacak olan... akademik dekatlon yarışmasına bir kişilik yerimiz var. | Open Subtitles | هناك أيضاً لوحة إعلانات للمنافسة في المباراة في الأسبوع المقبل |
Bize yeni teknolojinin insanlara adil davranacağını konusunda ve herkesin oyun alanı seviyesinde rekabet edebileceğinden emin olmamız için yardım edebilirler. | TED | بإمكانها أن تجعلنا نثق أن التكنولوجيا الحديثة تعاملنا بإحترام و تضمن تكافؤ الفرص بين الناس للمنافسة |
rekabet için neye ihtiyacım olduğunu biliyorum. Ve seçtiğim takım da bu. | Open Subtitles | أعرف ما يلزمني للمنافسة وهو الفريق الذي اخترته |
Sanırım o, siz ve Rey'in rekabet ettiği başka bir alanmış. | Open Subtitles | وأخمن أنها منطقة أخرى للمنافسة بينك وبين سيريرا |
Tüm gözler dünyanın en iyi atletlerinin yarışmaya ve spor denen temâşâda keyif almaya geldiği bu donmuş mâbede çevrilmiş durumda. | Open Subtitles | العالم ينظر بعيونه إلى المعبد الثلجي حيث جاء افضل اللاعبين للمنافسة ولمزيد من امجاد هذه الرياضة |
Benim yerime yarışmaya katıImak mı istiyorsun? | Open Subtitles | لقد أتيت إلى جبال ودانغ للمنافسة إذا أين سنذهب؟ |
Eğer o yarışmaya dönseydim, bazı ciddi değişiklerin olması gerekecekti. | Open Subtitles | اذا انا عدت للمنافسة يجب ان يكون هناك بعض التغييرات الحقيقية |
Gelecek hafta Enzo bir yarışma için buraya geliyor. | Open Subtitles | إنزو إتصل بالهاتف .. سيأتي الأسبوع القادم للمنافسة الأخري. |
East Great Falls, yarışma için alana girebilirsiniz. | Open Subtitles | الشلالات الشرقية تستطيعون الدخول للمنافسة |
Kızlar bu tatlı rekabeti her ne kadar sevsemde, | Open Subtitles | يافتيات، بقدر حبي للمنافسة الصحية البسيطة، |
- Umarım rekabeti seviyorsundur. | Open Subtitles | -آمل أن تكون مستعداً للمنافسة |
AGS bu alandaki rekabetin çok önündedir. | Open Subtitles | ان شركة اي جي اس في الطريق مباشرة للمنافسة في هذه المنطقة |
Yatağına erkekleri yağdıracağım! Rekabete elveda! | Open Subtitles | سيمطر فراشك بالأجانب, وداعاً للمنافسة |
Ve yarışmak için hazırlar. | Open Subtitles | و كل واحدة منهم مستعدة للمنافسة. |
Gelecek hafta hepimiz bölüm yarışmasına gidiyoruz ve muhtemelen birimiz kazanacak. | Open Subtitles | الاسبوع القادم جميعنا ذاهبين للمنافسة وربما احدنا سيفوز |
Umarım yarışa katılmaya hazır olduğumun farkındasındır. | Open Subtitles | آمل أنك مدرك بكوني مستعد للمنافسة على المنصب |
Durun tahmin edeyim, bölüm yarışması için koroları birleştirmek istiyor. | Open Subtitles | دعوني اخمن,هو يريد الجمع بيننا للمنافسة |