Ve göçmenler için kiralık bir okulda 3 aydır gönüllü öğretmenlik yapıyordum. | Open Subtitles | وسأكون مدرسة متطوعة في أحد المدارس الخيرية وهي للمهاجرين لمدة 3 شهور |
göçmenler bakış açılarını paylaşabilir, keşke politikacılar da dinlemeye istekli olsa. | TED | يمكن للمهاجرين مشاركة وجهات نظرهم، فقط لو كان السياسيون على استعداد للاستماع. |
göçmenler ya da yardıma muhtaç alt kesim için kanayan kalpler tıbbi danışmanlık tesisi işletiyorsun. | Open Subtitles | كنت تقومين بعمل متعاطف كمستشارة طبية للمهاجرين غير القانونيين, أو جماعة مستضعفة تتعاطفين معها |
Şu anda göçmenlerin başına gelenler harekete geçmezsek hepimizin nereye gittiğinin bir fragmanı. | TED | الذي يحصل للمهاجرين اليوم هو تمهيد لما سيحصل لنا جميعاً إذا فشلنا بإحداث تغيير. |
Medinelilerin kabul ettiği sözleşmeye göre, onlar göçmenlerin her türlü barınma ve beslenmesini üstleneceklerdi. | Open Subtitles | جانب من الإتفاق ينص على أن أهل المدينة قد وافقوا على تأمين الإعاشة والدعم للمهاجرين عندما يقدمون اليها |
Bazı yerler göçmenlere çok uygun koşullarda arazi veriyor. | Open Subtitles | تعرض بعض البلدان أراضٍ للمهاجرين بشروط ميسرة جدا |
Oyunun coşkusunu, hareket eden futbolcuya bağlayabilmek ve bu hareket eden futbolcuyu da daha iyi bir konum arayışıyla hareket etmiş olan göçmenlere bağlayabilmek istiyorum. | TED | أريد أن أكون قادراً على ربط بهجة اللّعبة للّاعب دائم الحركة، لربط حركة ذلك اللّاعب للمهاجرين الذين انتقلوا أيضاً متطلّعين لمركزٍ أفضل. |
Dolayısıyla bu, Avrupalı göçmenler için büyük bir özgürlük mücadelesiydi. | Open Subtitles | إذن فهذه الحرب كانت كفاحاً عظيماً من أجل الحرية بالنسبة للمهاجرين الأوربيين |
Yasa kabul edilirse göçmenler hafif cürümler sebebiyle sınır dışı edilebilecekler. | Open Subtitles | والقانون يقترح الترحيل القسري للمهاجرين الذين يرتكبون الجنح |
Nevada ve California valileri yasadışı göçmenler ve sağlık hizmetleri konusunda bir iç savaş başlatmak üzereler. | Open Subtitles | حكام ولاية نيفادا وكاليفورنيا على وشك بدأ نوعًا ما من الحرب الأهلية على الرعاية الصحية للمهاجرين غير الشرعيين |
Yoksa göçmenler için hiç bir iş olmazdı. | Open Subtitles | و إلا لم يكن ليوجد عمل للمهاجرين |
Yoksa göçmenler için hiç bir is olmazdi. | Open Subtitles | و إلا لم يكن ليوجد عمل للمهاجرين |
Tüm göçmenler için bilgi alışverişi yasak. | Open Subtitles | كل المعلومات تم حجبها للمهاجرين |
Seçimlere hile karıştırmaya çalıştığını, göçmenlerin oylarının geçersiz sayılması için yasa çıkarmak için uğraştığını söyledi. | Open Subtitles | قال أنّك كنت تحاول الغشّ في الإنتخابات، حاول تشريع قانون يقول أنه لا يحق للمهاجرين التصويت. |
Ama göçmenlerin bu ülkeye yasal olarak girebilmeleri için kurallarımız ve kanunlarımız var. | Open Subtitles | لكن لدينا أنظمة وقوانين للمهاجرين الذين يودون دخول هذه البلاد بشكل نظامي |
Altı ay sürecek, göçmenlerin Norveç yaşam tarzına ayak uydurmaları için. | Open Subtitles | دورة لمدة ستة شهور للمهاجرين الذين لديهم مشاكل في التكيف مع المجتمع النرويجي. |
Suçlamayı kabul ettikten sonra kelepçelenip göçmenlerin gözaltında tutulduğu bir tesise gönderileceksin. | Open Subtitles | بعدما تعترفين بالذنب، سوف يتم تقديك ونقلك إلى مركز احتجاز للمهاجرين. |
New York limanına teknelerle gelen göçmenlerin fotoğraflarını gördüm Hiçbiri bir midillinin üstünde oturmuyordu. | Open Subtitles | من خلال كل الصور التي رأيتها للمهاجرين على القوارب، القادمون إلى ميناء (نيويورك)، لم يسبق وان رأيت أحدهم يمتطي مهراً. |
Belki de bu göçmenlere özgü bir derstir. | TED | ربما يكون هذا درسًا للمهاجرين |
göçmenlere bu tahvilleri satmak için havale kanalları kullanılabilir, çünkü aylık para göndermeye geldiklerinde, aslında onlara bunu satabilirsiniz. | TED | يمكن استخدام أقنية التحويلات النقدية لبيع هذه السندات للمهاجرين فعندما يقومون كل شهر بتحويل النقود يمكنك حينها بيع السندات لهم |
Tüm göçmenlere karşı nefreti lisede başladı. | Open Subtitles | ولقد بدأ ذلك منذ أن كان في الثانويه بدأ كرهه للمهاجرين... |