"للموعد" - Traduction Arabe en Turc

    • randevu
        
    • buluşma
        
    • randevuya
        
    • randevuyu
        
    Aradığında, randevu için kıyafet seçmeme yardım eder misin? Open Subtitles عندما يتصل طالبا المساعدة التقطي زيا للموعد
    randevu için kıyafet seçmememe. Open Subtitles أريدك أن تساعدينى في أختيار ملابس للموعد
    Bayan Wardh, bir tehdit telefonu aldınız ve Caroll görüştüğünüz kişinin arkadaşınız olduğunu sanarak sizin yerinize buluşma yerine gitti... Open Subtitles سيدة ورده، إستلمت تهديد بالهاتف والذي كارول ذهبت للموعد بدلا منك ظنا بأنك كنت تتعاملي مع صديقك
    Büyük buluşma için eve üstünü değiştirmeye gitti. Open Subtitles ذهب المنزل لتبديل ملابسه استعداداً للموعد الكبير
    Bir randevuya hazırlanmak için niye spa gerektiğini anlamıyorum. Open Subtitles لا أري , لماذا علي أن أذهب الي ناد صحي للاستعداد للموعد
    Bu kampanya konusunda kafamı ütülemeye bir son verirsen o randevuya gideceğim. Open Subtitles سأخرج للموعد إذا توقفتى عن حثى للإنضمام للحملة
    Ardından, randevuyu iptal etme sebebim Profesör Tupperman için düzenlenecek törene katılacak olmam. Open Subtitles ثانيا، سبب إلغائي للموعد هو أنه علي أن أحضر جنازة البروفيسور تابرمان
    Evet çocuklar, "randevu gecesi" için son rötuşları yapalım. Open Subtitles حسن يا أولاد ، وقت تنفيذ اللمسة الأخيرة للتجهز للموعد
    "Arkadaşlarla toplanalım" demek randevu değildir yeteri kadar iyi olup olmadığını deniyor demektir. Open Subtitles لنتقابل مع الاصدقاء هو ليس موعداً غرامياً انه موعد له كي يقرر اذا ماكنت انتِ حقاً جيدة بما يكفي للموعد الغرامي
    randevu sırasında orada olmalıyım, daha çok babama tercüme yapmak için. Open Subtitles يجب أن أكون هناك للموعد أغلبية لأترجم لوالدي.
    Amacınız yemek yemek değilse ilk randevu için Lutefisk tam aradığınız yer. Open Subtitles و ماذا سيقول ؟ إذا لم تكن مهتم بالأكل لودفيسك هو المكان المثالى للموعد الأول
    Kırmızı randevu için. Seviş, çık, sil oyunu oynuyorduk da. Open Subtitles الأحمر "للموعد الغرامي" إنها لعبة "نفذ، واعد، احذف" التي نلعبها
    Max unuttuğum randevu için geldi ve kız onu gördü. Open Subtitles ماكس ظهر للموعد وأنا نسيت شأنه وهي رأته
    Acil durumlar için bir şeyler biriktiyordum apendist patlaması ya da ilk bikinili buluşma ağdası gibi. Open Subtitles لقد كنت احتفظ ببعض المال للحالات الطارئة كـ إزالة الزائدة الدودية أو شراء شمع لإزالة الشعر للموعد الأول بالبكيني
    İkinci buluşma için aklındakini öğrenmek için can atıyorum. Open Subtitles كنت أتوق إلي معرفة ما تخبئه للموعد الثاني
    Sanırım ikinci buluşma için hazırlar. Open Subtitles اعتقد إنها جاهزة للموعد الثانى
    Çünkü ilk buluşma için bu, gerçekten garip olurdu. Open Subtitles لأن هذا يبدو غريب جداً للموعد الأول
    Arayıp diğer randevuya gitmesini söyle. Open Subtitles نعم اتصلي بها وأخبريها أن تذهب للموعد التالي
    Ayrıca randevuya zamanında yetişemez çünkü arabası yok, otobüse biniyor ve üç küçük çocuğuyla engelli babasına bakıyor. TED ولا يمكنها الحضور في الوقت المحدد للموعد لأنها لا تملك سيارة وتتنقل بالحافلة، كما أنها ترعى ثلاثة أطفال إضافة إلى أبيها المعاق.
    randevuya gideceğim. Yeni planım bu. Open Subtitles سأذهب للموعد هذه الخطة الجديدة
    Yakın zamanda yaşadığım, randevuya en yakın şey bu. Open Subtitles أقرب مفهوم للموعد وصلت إليه مؤخراً
    Şimdi tek yapmamız gereken mükemmel randevuyu planlamak. Open Subtitles الآن كل ما علينا هو التخطيط للموعد المثالي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus