- Kendin söyledin, Doktor. yıldızlara geri dönüp diğerlerine Dünya'dan bahsedeceklerdi. | Open Subtitles | لقد قلتها بنفسك يا دكتور، سيعودون للنجوم ويخبروا الآخرين عن الأرض |
Düşündüm ki tamam, şefin ölümü, doğru, yıldızlara tekrar baktım, kamp ateşine baktım. | TED | وفكرت. حسنا. بموت الزعيم، انتم تعرفون وجهت ببصري للاعلى للنجوم ثانية ثم نظرت لنار المخيم |
Yeni bir zafer kazandırırsam, Fransa beni yıldızlara kadar izler. | Open Subtitles | فرنسا ستتبعنى للنجوم إذا أعطيتها نصرا آخر |
yıldızların aksine, yörüngedeki gezegenler küçük ve çok az ışık yayarlar. | Open Subtitles | خلافًا للنجوم ، فإن الكواكب صغيرة وينبعث منها ضوء قليل جدًا |
Galaksimize dışarıdan bakabilseydik ve güneşin bulunduğu yere zumlasaydık yıldızların gerçek haritasını görürdük. | TED | حسنا, إذا كنا قادرين على رؤية مجرتنا من الخارج ثم تكبيرالمشهد نحو شمسنا سنرى خريطة حقيقية للنجوم |
yıldızlar ve gezegenler her tarafa fırlatılacak büyük olasılıkla Dünya'nın da sonu gelecek. | Open Subtitles | المجرات موطن للنجوم والمجوعات الشمسيه والكواكب والاقمار كل الأشياء الهامه تحدث في المجرات |
Tanrı' nın "İkinci Gelen" 'i için kutsal bir yıldız haber verdi. | Open Subtitles | الثالوث المقدس للنجوم تتجه الى نقطه واحده لتعلن قدوم البعث الثانى للرب |
İnsanın yıldızları fark ettiği günden beri cevabını merak ettiği soru. | Open Subtitles | تلك الأسئلة التي طرحها الإنسان، منذ الوهلة الأولى التي حدّق فيها للنجوم وحَلُمَ. |
yıldızlara baktığımda senin de aynılarına baktığını biliyorum. | Open Subtitles | عندما أرفع رأسى و أنظر للنجوم أعرف أنكى سوف تنظرين لنفس النجوم |
Event Horizon'ı yıldızlara ulaşmak için yaptım ama o çok daha uzaklara gitti. | Open Subtitles | لقد إخترعت ، الإيفينت هورايزون لكى تصل للنجوم و لكنها ذهبت ، إلى أبعد كثيراً جداً ، من هذا |
Bir zamanlar sen de yıldızlara baktın ve neler olabileceğini hayal ettin. | Open Subtitles | كان هناك زمن تطلّعتَ فيه للنجوم وحلُمتَ بما تحويه. |
..güneş doğarken soluklaşan yıldızlara baktığımızı hatırladığımı mı? | Open Subtitles | وكيف كنّا ننظر للنجوم التي تخبو تحت أشعة شمس الفجر الوليدة؟ |
Bazen akşamları burada oturup yıldızlara bakmayı seviyorum. | Open Subtitles | بعض الاوقات احب الجلوس هنا ليلاً انظر للنجوم واريح افكاري |
Normal yıldızlara kıyasla nötron yıldızları, kozmik çakıl taşlarıdır. | Open Subtitles | بالنسبة للنجوم العادية فالنجم النيترونى يعتبر بحجم البثرة بجانبهم |
Bu gökadalarda, özellikle bunun gibi sarmal gökadalarda, yıldızların içindeki maddenin çoğu gökadanın merkezinde yoğunlaşır. | TED | في هذه المجرات ، خاصة في مجرة حلزونية مثل هذه ، فإن أغلب الكتلة للنجوم مركزة في وسط المجرة. |
Yani eğer yıldızların çizgisel süratlerini ölçerseniz kenardakilerin içeridekilere oranla daha yavaş olduğunu görürsünüz. | TED | لذلك من الطبيعي أن نفترض أننا لو قمنا بقياس السرعة المدارية للنجوم ، أنها ستكون أبطء في الأطراف من التي في الداخل. |
Sadece yıldızların kimyasal bileşimini inceleyerek bu derece ileri gitmek heyecan verici. | TED | لمن الرائع, ان تستطيع إحراز تقدم كبير من خلال دراسة التركيب الكيميائي للنجوم |
yıldızlar arası yolculuk yapan bir tür olurduk. | TED | يخطط لإرسال مركبات لهناك. سنصبح كائنات عابرة للنجوم. |
yıldızlar atomların nükleusları arasında reaksiyonlara benzer biçimde besleniyorlar. | TED | ما يوفر الوقود للنجوم هو كيفية تفاعل النويات في تلك الذرات مع بعضها البعض |
Beş şaşırtıcı noktasıyla eşsiz yıldız kesim. | Open Subtitles | تسريحة أنيقة للنجوم مع خمس نقاط مثيرة للاهتمام. |
Bunun için doğru yıldız haritalarına ve iyi bir matematiğe ihtiyaç duyuluyordu. | Open Subtitles | إنها مهنة تعتمد على خرائط دقيقة للنجوم و علوم رياضية جيدة |
Fakat, bir çok astronom tarafından yörüngesinde bulundukları yıldızın bir Pulsar olması nedeniyle ayrı kategoriye alınmasında hemfikirlerdi. | Open Subtitles | ولكن نظرًا لأنها تدور حول هذه النجوم الغريبة يصنف كثير من علماء الفلك الكواكب التابعة للنجوم النابضة تصنيفًا مستقلاً |
Ben her zaman daha büyük Starların dublörüyüm. | Open Subtitles | إعتدت على أن أكون بديلاً للنجوم الكبار |