"للوادي" - Traduction Arabe en Turc

    • vadiye
        
    • Kanyona
        
    • Valley'
        
    • vadi
        
    • vadinin
        
    • Aslanları
        
    • bozkırlara
        
    • Kanyon için
        
    Sürüyü yok edeceksin! vadiye bir yol biliyorum ve oradan herkes geçebilir. Open Subtitles ستقتل القطيع، أنا أعرف طريقاً للوادي والجميع يمكنهم النجاح
    vadiye doğru baktım, bulutlarla kaplıydı. Open Subtitles عندما نظرت أسفل للوادي , كانت مليئة بالسحب
    Kurban kesiklerden acı çekmiş, başka bir yerinden yakılmış ve öldürülmek üzere Kanyona getirilmiş. Open Subtitles الضحية تلقت الجروح و الحروق بمكان اخر و أخذت للوادي كي تقتل
    İş haricinde, Valley'e sadece kasımdan marta kadar giderim. Open Subtitles عدا العمل، أذهب للوادي سوى بين نوفمبر ومارس
    vadi boyunca doğuya uzanan yolda ilerliyorum. Neyin var? Open Subtitles أنا متجهٌ للشرق خلال الطريق الرئيسي للوادي
    vadinin en uzak tarlasını haydutlar basmış. Open Subtitles طريق على النهاية البعيدة للوادي مُهدّده من قبل قطاع الطرق
    Güneyde Nehir Aslanları yaşıyor.. Open Subtitles في الجنوب تعيش العائلة الملكية المجاورة للوادي
    Seni sonsuza kadar koşabileceğin yeşil bozkırlara götürürler. Open Subtitles يصطحبوك للوادي الأخضر حيث ... يمكنك الركض للأبد
    Büyük Kanyon için teşekkürler. Open Subtitles شكراً للوادي الكبيرِ.
    Haklısın, koşu yapacağım vadiye doğru gidiyorum. Open Subtitles هذا صحيح ، كنت أقود للوادي الذي سأجري فيه
    Küçüklere her zamankinden daha fazla dikkat etmeliyiz. - Aşağı vadiye gitsinleristemiyorum. - Olmaz! Open Subtitles أنصت، علينا مراقبة الأطفال أكثر قرباً فلا أريدهم أن يذهبوا للوادي المنخفض
    Anneler yeni doğanlara vadiye inmekte rehberlik ederken bu bağımsızlığına yeni kavuşmuş genç keçi bu tehlikeli yolculuğu, ilk kez tek başına yapıyor. Open Subtitles بينما تقود الأمهاتُ الصغارَ حديثي الولادة للوادي بالأسفل فإن هذا الماعز اليافع حديث الاستقلال
    Yetişkinlerin peşindeki yavrular nihayet vadiye ulaşıyorlar. Open Subtitles متبعين البالغين، الاطفال وصلت أخيرا للوادي.
    Şüphelinin muhtemelen tekrar Kanyona gitme riskini almayacağını biliyoruz, ama şehir merkezinde bir park mı? Open Subtitles حسنا,كنا نعرف ان الجاني غالبا لن يخاطر بالذهاب للوادي مجددا لكن حديقة في وسط المدينة؟
    Kanyona doğru yol alıp şehri geride bıraktım. Open Subtitles لذا توجهت للوادي و تركت المدينة خلفي
    Kanyona varmadan kendime gelirim. Open Subtitles ساكون جاهزه قبل ان نصل للوادي
    İş haricinde, Valley'e sadece kasımdan marta kadar giderim. Open Subtitles عدا العمل، أذهب للوادي سوى بين نوفمبر ومارس
    Valley'e gidiyoruz, Drama, Sahra'ya değil. Open Subtitles سنذهب للوادي يا (دراما) ليس الصحراء
    Vinnie'ye söylemeden rahatlayamam. Valley'e gitmeliyim. Open Subtitles ليس قبلما أرى (فيني) عليّ الذهاب للوادي
    Seçeceğim kişi her kim olursa olsun, sırf bu vadi halkına değil, sana da huzur getirecek. Open Subtitles انتبه يا صديقي، الذي سأختاره لن يجلب السلام و حسب للوادي و لكن ايضاً لك
    vadi'nin ilk lordlarının elinde bu dağlardan başka bir şey yoktu ve nasıl kullanacaklarını da iyi bildiler. Open Subtitles السادة الأوائل للوادي لم يمتلكوا الكثير لكن كان لديهم هاته الجبال وقد عرفوا كيف يستعملونها
    Demin Samuel'in karavanına gitmiştim. Onda vadinin bir haritası var. Open Subtitles لقد ذهبت لمقطورة (صامويل) ، لديه خريطة للوادي.
    ki, Nehir Aslanları için yemek bol demek. Open Subtitles إذن فالطعام متواجد بوفرة بالنسبة للعائلة المجاورة للوادي
    Seni, sonsuza dek koşabileceğin yeşil bozkırlara götürürler. Open Subtitles يصطحبوك للوادي الأخضر حيث ... يمكنك الركض للأبد
    Büyük Kanyon için teşekkürler. Open Subtitles شكراً للوادي الكبيرِ.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus