Yani Ona ulaşmak için başka bir yol bulacaksın. | Open Subtitles | ..إذاً ،عليكِ إيجاد طريقه اخرى للوصول إليها |
Göçmen Bürosu'ndan önce Ona ulaşmak için acele ederken de sendeleyip yere düştüm. | Open Subtitles | كنتُ في عجلة للوصول إليها قبل مكتب الهجرة لكنّي تعثرت وسقطت |
Ona ulaşmak için bir otel görevlisi gibi davranman gerekecek. | Open Subtitles | عليك التنكر في هيئة عامل بالفندق للوصول إليها. |
Arkadaşlarımdan birinin başı dertte. Derhal onu almam gerekiyor. | Open Subtitles | صديقة لى في مأزق أنا أحتاج للوصول إليها في عجلة |
Arkadaşlarımdan birinin başı dertte. Derhal onu almam gerekiyor. | Open Subtitles | صديقة لى في مأزق أنا أحتاج للوصول إليها في عجلة |
Sürünmeyi, tırmanmayı, ip işini, teknik ip işlerini ve daha pek çok kompleks insan hareketlerini yapabilmeniz gerekiyor, Oraya ulaşmak için. | TED | فذلك يتطلب منا الزحف ، والتسلق ، وأعمال حبال ، أعمال حبال تقنية والكثير من الأعمال الأخرى اليدوية المعقدة للوصول إليها. |
Oraya ulaşmak için 15 güvenlik katmanını geçmek zorunda kalacaksınız. | Open Subtitles | ستحتاجون لاختراق خمسة عشر مستوى أمني للوصول إليها |
Ona ulaşmak için bir geçide ihtiyacın olacak. | Open Subtitles | ستحتاج بوّابةً للوصول إليها. |
Dante'nin Cehennem'i, Ona ulaşmak için yaptığı yolculuk hakkında. | Open Subtitles | يقولون في كتب (دانتي) في الحقيقة بشأن رحلته من الجحيم للوصول إليها. |
Oraya ulaşmak için 20 cm'lik duvarı kırmalıyız. | Open Subtitles | يمكننا تحطيم جدران بسمك 20سم. للوصول إليها. |
Bu kasıtlı ve hesaplanan bir davranıştı. Yolun sonunda. Oraya ulaşmak için seni kullanıyor. | Open Subtitles | هذا تصرف مُتعمّد ومدروس، لديها غاية، وهي تستعملكِ للوصول إليها. |