Oh, kulağa harika geliyor, ama Ruben'e şehirde bir gece için söz verdim, biliyorsun o çok çalışıyor ve çalışmaları için ona teşekkür etmek istiyorum. | Open Subtitles | تبدوا رائعة, لكني وعدت روبن اني سأخذه للخارج لليلة في المدينة, تعلمي, |
işte bir gece NICU'da göreve çağrılmıştım, bir miligramın kesirini dikkatlice dozajlıyordum, NICU bebeği için ilaç. | TED | لذا فممكن أن أكون لليلة في وحدة العناية المركزة للخُدج، أجهز الجرعات بحذر شديد لأجزاء من الميليغرام، كدواء لأطفال الوحدة. |
Eski bir araba antenini aldım, kalbi kırık bir İrlanda cücesinin göz yaşında bir gece terbiye ettim, sonra fırından gök kuşağı çıkana kadar 180 derecede pişirdim ve işlem tamamlandı. | Open Subtitles | تتطلب هوائي سيارة قديم وتنقيعها لليلة في دموع جني أخضر كسير الخاطر ثم تسخنيها على درجة 350 حتى يندفع قوس قزح من الفرن ، وانتهى |
Sizin için özel bir gece ayarladım çocuklar. | Open Subtitles | خططنا لليلة في الخارج من أجلكم |
Posh şehirdeki bir gece için nedime elbisesini giydi. | Open Subtitles | "بوش" البست وصيفتها لليلة في المدينة |