"للِعْب" - Traduction Arabe en Turc

    • oynamaya
        
    • oynamak
        
    • oynamayı
        
    • oynamasını
        
    • oynama
        
    • Oynayacağın
        
    Bazı çocuklar Will lere basketbol oynamaya gidecekler. Open Subtitles بعض مِنْ الشباب سَيذْهبونَ إلى بيتِ ويل للِعْب كرةِ السلة.
    Stu Amcam ne zaman bize babam ile bilardo oynamaya gelse, annem bodrum katının Çin Lokantası gibi koktuğunu söylüyor. Open Subtitles حينما عمّي ستو يَجيءُ للِعْب البلياردو مَع أَبِّي، تَقُولُ أمُّي السردابَ يفوح منه رائحة مثل فلم شيش وشونج.
    Yaşlı, evli bir kadın olmadan oyun oynamak için son şansın bu. Open Subtitles هذه فرصتُكِ الأخيرةُ للِعْب قبل ان تكوني سيدةَ مُتَزَوّجةَ عجوز.
    Çünkü seninle oynamak çok eğlenceli. Open Subtitles لأنك مرحَ جداً للِعْب مَع. هل هذا ما تحبية في؟
    Koç Ferguson, sizin sahada çocuklara toplarla (haya) oynamayı öğretmeniz gerekmiyor mu? Open Subtitles الحافلة فيرغسن، يَجِبُ أَنْ لا تَكُونَ على ملعب كرة القدم الذي يُعلّمُ الأولادَ للِعْب بالكراتِ؟
    Emo ödevini tamamlayana kadar Kevin'ın oyun oynamasını istemediğini üstüne basa basa söyledi. Open Subtitles يمكن أن نسميه موعدا وأنها أوضحت لي هي لَمْ تُردْ كيفين للِعْب باللعبةِ الجديدةِ حتى يَنهي من مشروع 'امو'
    Beni asıl endişelendiren Stuart hariç her çocuğun oynama şansı bulması. Open Subtitles الذي يُضايقُني أن كُلّ طفل كَانَ عِنْدَه فرصةُ للِعْب ماعدا ستيوارت.
    İnan yada inanma, Roma'ya Sezar'ın sarayında oynamaya gidiyosun! Open Subtitles صَدِّق أو لا تًصَدِّق، أنت تَذْهبُ للِعْب قصرِ القياصرةِ!
    Ayrıca, sen May'i oynamaya daha uygunsun çünkü o daha... güzel. Open Subtitles إضافةً إلى، أنت أكثر مناسبة للِعْب دور ماي التي فعلا ... جميلة.
    Jekyll oynamaya gelmiş. Open Subtitles Jekyll يَجيءُ خارج للِعْب.
    Oyun oynamaya geldim. Open Subtitles جِئتُ للِعْب
    oynamak istiyordum işte. Open Subtitles أنا كُنْتُ فقط تَطَلُّع للِعْب.
    Besbelli güzel bir oyun oynamak istemiyorlar. Open Subtitles هم من الواضح لا يُريدونَ للِعْب لطفاءِ.
    Futbol oynamak için mahalleye dava açtı. Open Subtitles قَاضتْ البلدةَ للِعْب كرةِ القدم.
    Biliyor musun, baban da onlarla oynamayı çok severdi. Open Subtitles تَعْرفُ، أبّكَ كَانَ يَحْبُّ للِعْب بأولئك، أيضاً.
    O böyle biri işte. Anne babasının beyniyle oynamayı seviyor. Open Subtitles تَحْبُّ للِعْب برؤوسِ أبويها.
    Bana oynamayı o öğretti. Open Subtitles علّمَني للِعْب.
    Evet, Javier'in takımda oynamasını çok istiyor. Open Subtitles أوه، نعم، يُريدُ خافيار حقاً للِعْب فى الفريقِ.
    Annesi çok soğuk ve bencil, babası ise onun futbol oynamasını isteyen bir çocuğun hikayesiydi. Open Subtitles كانت حول ولد الذي وُضِعَ في ... الأمّ باردةُ وأنانيةُ و الأبّ أرادَه للِعْب كرةِ القدم.
    Artık çocuklarla oynama yaşım geçti. Open Subtitles لَيسَ عُمرَي للِعْب ألعاب الأطفالِ أكثر.
    Oynayacağın garip arkadaşların falan yok mu senin? Open Subtitles لا عِنْدَكَ أيّ أصدقاء غرباء للِعْب مَع؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus