Bir telefon görüşmesi yaptım. Bunu favori arama motorumu kullanarak uzunca bir süre, yaklaşık bir yıl çalıştım ve ardından korkutucu bir telefon konuşması yaptım. | TED | قمت بدراسة باستخدام محرك البحث المفضل لدي لمدة طويلة، لما يقارب السنة، ثم قمت بإجراءِ اتصاٍل مخيفٍ. |
Nüfusun yaklaşık olarak çeyreği asparagus yedikten sonra idrara çıktığında belirgin bir koku alır. | TED | بالنسبة لما يقارب ربع السكان التبول بعد أكل الهليون يؤدي إلى شم رائحة مميزة. |
Adım Matt Cutts ve yaklaşık 17 yıl Google'da çalıştım. | TED | اسمي مات كاتس، ولقد عملت في جوجل لما يقارب السبعة عشر عاماً. |
Rus mafyası içinde neredeyse iki sene gizli görevde bulundunuz. | Open Subtitles | لقد كنتِ عميلة متخفية لدى المافيا الروسية لما يقارب العامين |
Bu yıl neredeyse 200 milyon kez izlendi. | TED | تمت مشاهدته لما يقارب 200 مليون مرة هذه السنة. |
Ben yaklaşık 12 yıldan beri profesyonel bahçıvanım. | Open Subtitles | إنني أخصائي بعلم النباتات والبستنة لما يقارب الـ 12 عاماً |
Radyasyona direnebilirler .yaklaşık bir saat boyunca nefes almadan kalabilirler haftalarca bir şey yemeyebilirler. | Open Subtitles | يمكن أن يقاوم الإشعاع ويعيش بلا تنفس لما يقارب الساعة ويبقى دون طعام لأسابيع |
yaklaşık olarak dört saat içinde daha güvenli bir yerde çıkacağız. | Open Subtitles | لما يقارب 4 ساعات سننزل في مطقة آمنة عندما نصل إلى هناك |
yaklaşık bir dakikadır telefonda görüşüyor. | Open Subtitles | إنّها بالفعل على هاتفها الخلوي لما يقارب من دقيقة |
yaklaşık altı milyar yıl içinde bu durum hassas dünyamız üzerinde kıyametimsi etkilere sebebiyet verecek. | Open Subtitles | لما يقارب المليار سنة سيكون لها تأثيراً كارثياً على عالمنا الهش |
Pekala, bu yaklaşık olarak 20 kilo çekimli bir yay ama ilk başta sert gelebilir ama sonra... | Open Subtitles | حسناً، ستسحبكِ لما يقارب الخمسين باونداً لكنّ أوّل الإنشات صعبة، ومن ثمّ |
yaklaşık üç yıldır şeker yemedim ve bu filmin bir kısmında 60 gün boyunca oldukça yüksek seviyeli früktoz şekeri diyeti ile beslenmekteyim. | Open Subtitles | لم أاكل السكر لما يقارب ثلاث سنوات و جزء من هذا الفيلم مفترض مني , لمدة 60 يوما ان ااكل طعام يحتوي على السكر بشكل كبير |
yaklaşık 2 saat 15 dakika içerde kaldılar. | Open Subtitles | لقد بقيا في الداخل لما يقارب الساعتين و الربع |
yaklaşık bir yıldır içerdeyim, ve öğrenmeliyim. | Open Subtitles | لازلتُ بهذه الجماعة لما يقارب العام واريد أن أعرف أمراً. |
neredeyse 1.000 hastaya uygulandı, bunlardan 400'ü yaralı ABD askeri. | TED | وقد تم تركيبها لما يقارب من 1000 مريض 400 منها تم تركيبها لجنود جرحى أمريكان |
Hiç sigara içmemişti, hiç alkol almamıştı, neredeyse hayatının yarısı boyunca spor yapmıştı. | TED | لم تدخن قط، لم تشرب الكحول من قبل، وكانت تمارس الرياضة لما يقارب نصف عمرها. |
neredeyse bir asır boyunca bunun gibi on mürekkep lekesi bir çeşit gizemli kişilik testi olarak kullanıldı. | TED | لما يقارب القرن، تم استخدام عشر بقع حبر مثل هذه في ما يبدو مثل اختبار شخصية شبه رمزي |
Bu yılın sonunda, neredeyse bir milyar cep telefonu aboneliğine sahip olacağız. | TED | مع نهاية هذه السنة سنصل لما يقارب مليار مسجل في خدمة الهاتف النقال |
Sanırım 60 yıldan fazladır düzenli olarak buraya geliyor. | Open Subtitles | حسنا، انه منتظم بالحضور إلى هنا لما يقارب الستين سنة |
Ve aradan geçen 30 yıldan beri tam da buradaymış. | Open Subtitles | اختفى في ظروف غامضة عام 1975 وكان لما يقارب الثلاثة عقود يمكث هنـا |