Durumu bu kadar uzun süre göz ardı etmeye zorlanmamızdan gurur duymuyoruz. | Open Subtitles | فى الواقع ، نحن لسنا فخورين بأننا تجاهلنا هذا الموقف لمده طويله |
Kimseyi çok uzun süre tutmayacaktır. Umalım kimse bizi bulmasın. | Open Subtitles | هذا لن يمنع احد , ليس لمده طويله دعونا نتمنى ان لا يجدنا احد |
Kimseyi çok uzun süre tutmayacaktır. Umalım kimse bizi bulmasın. | Open Subtitles | هذا لن يمنع احد , ليس لمده طويله دعونا نتمنى ان لا يجدنا احد |
Doğruyu söylemek gerekirse ben uzun zamandır uzaklardaydım ve şimdi onların hayatına geri döndüm ve bazen aşırı tepkiler verebiliyorum. | Open Subtitles | الحق يقال كنت غائبه لمده طويله والأن حين عدت لحياتهم أحياناً |
uzun zamandır kaybedenmiş. Ufak hırsızlık, saldırı, uyuşturucu suçları. | Open Subtitles | لقد كان خاسر لمده طويله سرقة،اعتداءات، تهم تتعلق بالمخدرات |
O günden sonra Çok uzun bir süre herkes onu "Şampiyon" diye çağırmıştı. | Open Subtitles | لمده طويله بعد ذلك " " "كل شخص كان يطلق عليه " البطل |
Onunla uzun süre geçirememiş olsam bile, bana çok önemli şeyler öğretti biraz bilgi, ki galiba ben de şimdi bunları seninle paylaşacağım. | Open Subtitles | حتى وانا لم اعرفه لمده طويله لقد علمني اشياء مهمه جداً بعض الحكمه التي يمكنني نقلها لك الان |
Egzoz dumanına uzun süre maruz kalmışlar. | Open Subtitles | لقد استنشقوا من عوادم السيارات لمده طويله |
Sentetik beyinleri çok uzun süre iletken sıvısız kalırsa kalıcı hasar alabilirler. | Open Subtitles | إذا الاله كانت محرومة من السائل موصل لمده طويله يمكن ان تتدمر نهائيا |
Ama uzun süre mülklere bel bağlayacağını sanmıyordum. | Open Subtitles | ولكن لا أعتقد أنها كانت ستبقى على الممتلكات لمده طويله |
Bir hastayı çok uzun süre tuttuğumu düşünüyordu. | Open Subtitles | اعتقدت انني تركت مريضا في الاسره الجانبيه لمده طويله |
Bunu uzun süre dengede tutamayız. | Open Subtitles | لن تستطيع ان يبقيها ثابته لمده طويله |
Beynin uyanması ve alternatif metabolik yolunu bulması zaman alacaktır özellikle de uzun zamandır aynı yolu denemişse. | Open Subtitles | سيستغرق وقتا للعقل حتى يصحو ويجد مسارات بديله خصوصا وان الاشياء كانت على نفس الوضعيه لمده طويله |
Ve uzun zamandır yeni bir ejderha bulamadık. | Open Subtitles | ولم نعثر على نوع جديد من التنانين لمده طويله |
-Biz de uzun zamandır beraberiz. -Şanslısın. | Open Subtitles | لقد كنا معا لمده طويله ايضا انت محظوظ |
Nasıl dayanıyorsun? Z, uzun zamandır tanışıyoruz, değil mi? | Open Subtitles | زد لقد عرفتك لمده طويله اليس كذلك |
Ama sizi uzun, çok uzun zamandır bekliyordum. | Open Subtitles | ولكننى كنت بأنتظارك لمده طويله جدا |
Çok uzun bir süreden beri, bu işin bir parçasıydım. | Open Subtitles | لقد اشتركت فيه لمده طويله جداً |
Bundan sonra uzun bir süre ondan haber almadım. | Open Subtitles | بعد ذدلك لم أسمع عنها شيء لمده طويله |
Hayır. Fazla uzun sürmez. | Open Subtitles | كلا, ليس لمده طويله |
Biliyormusun, çok garip, o kadar uzun süredir intikam işiyle uğraşıyorum ki, artık sona erdiğine göre, bilemiyorum, ömrümün geri kalanında ne yapacağımı bilemiyorum. | Open Subtitles | أنت تعلم.. هذا غريب جدا لقد كنت فى مهمة أنتقام لمده طويله |