- Verdiğin sözler kalacak. Kan davaları ömür boyu sürer. | Open Subtitles | الوعود التي قطعتها ستصمد لكن النزاعات الدموية تستمر لمدى الحياة |
Varış yerimiz, 55 yıl önce bir kadının ömür boyu inzivaya çekildiği, rahibe manastırındaki bir odaydı. | TED | وهذه الوجهة كانت غرفة مفردة في دير للراهبات حيث دخلت امرأة إلى معتزل لمدى الحياة منذ 55 سنة |
Buraya yazdıkları, ömür boyu hapis cezası almamıza sebep olabilirdi. | Open Subtitles | ما كتبه عنكم ممكن أن يغلق أبواب الراحة عنكم لمدى الحياة |
Hayat boyu cezalıyım ama bir gün daha gizlice çıksam ne olur ki? | Open Subtitles | نعم، أنا مُعاقب لمدى الحياة. لكن ماذا سيفعلون إضافة يوم آخر من التسلل؟ |
Bir yandan da, Aku tarafından kaçınılmaz alıkonulmak ve Hayat boyu kölelik. | Open Subtitles | ومن ناحية أخرى، الأسر من قبل أكو و عبودية لمدى الحياة |
Ağabeyin için üzüldüm. Duyduğuma göre müebbet alacakmış. Hayır. | Open Subtitles | آسف لما جرى لأخيك , يارجل سمعت بأنه سيمضي لمدى الحياة |
Suçlu bulunursan, müebbet yersin. | Open Subtitles | إن تمّ تثبيت التهم عليك , فستسجن لمدى الحياة |
Bebeklerin ömür boyu anlaşması olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنك وقعت عقداً لمدى الحياة بشأن هؤلاء الأطفال |
Böylece seni ömür boyu hapse tıktırabilirdim. | Open Subtitles | حتى أتمكن من إلقائك في السجن لمدى الحياة |
Katili yakaladığımızda ya idam cezası ya da ömür boyu hapisle çarptırılır. | Open Subtitles | عندما نقبض على القاتل ، فإنه سيحصل إما على عقوبة الموت أو السجن لمدى الحياة |
Hayır, ömür boyu içerideyim. | Open Subtitles | حسناً, أنا هنا لمدى الحياة بدون إطلاق سراح مشروط |
Hepsini sen al. Ve söyle onlara ömür boyu anlaşmalarını bir yerlerine soksunlar. | Open Subtitles | خذه كله، و أخبرهم أن يقحموا عقدهم لمدى الحياة في مؤخرتهم |
Katili yakaladığımızda ya idam cezası ya da ömür boyu hapisle çarptırılır. | Open Subtitles | عندما نقبض على القاتل ، فإنه سيحصل إما على عقوبة الموت أو السجن لمدى الحياة |
İşlediğin cinayet sonucu ömür boyu hapis cezası alman gerekirken, beş sene ile çıktın. | Open Subtitles | الآن إنت مضيت منهم 5 سنوات اللى كان المفروض يكون السجن لمدى الحياة لارتكاب جريمة قتل |
Buz pateni severler altın madalyalı Michaels ve MacElroy'u acaip bir şekilde gelişen olaylar sonucu yarışmalardan Hayat boyu men edilmeleriyle hatırlayacaklardır. | Open Subtitles | المعجبون يذكرون مايكلز وماكلوري كأبطال ذهب في حادث تافه تم طردهم لمدى الحياة |
Ben sadece, birkaç ay sonra bozulacak bir şeyin, reklamını yaparken, Hayat boyu garanti vermelerini anlamıyorum. | Open Subtitles | أظن أنه لا يجب أن يعلنوا عن منتج بضمان لمدى الحياة ثم يتعطل بعد أربعة شهور |
Sorun şu ki Hayat boyu emekli maaşı ödenmeyecek. | Open Subtitles | المشكلة مع هذا المعاش التقاعدي لن يستمر لمدى الحياة |
İtiraf etmeliyim o müebbet cezası boğazıma kadar gelmiş gibi hissediyordum, ama ne var biliyor musunuz? | Open Subtitles | و عليّ الإعتراف , لقد بدأ شعور الحكم لمدى الحياة يضايقني , لكن أتدركان أمراً ؟ |
İhtiyar ceza almadı, ama iki oğlu da müebbet yedi. | Open Subtitles | لم يتم القبض على الزعيم لكن تمّ سجن اثنين من ولديه لمدى الحياة |
Ama katilin yakalandığını ve müebbet yediğini söyledi. | Open Subtitles | لكنه قال أن القاتل قد ضبط وتم حبسه لمدى الحياة |