Larry, bu gece onunla ve Sue ile Sinemaya gitmeyi isteyip istemeyeceğimizi sordu. | Open Subtitles | لاري سألني إذا كان لدينا رغبة بالذهاب معه و سو الليلة لمشاهدة الفلم |
Hangi gezegenden geldin bilmiyorum ama biri seni içkiye ve Sinemaya davet ettiğinde bu bir randevudur. | Open Subtitles | لا اعلم ماهي مخططاتك ولكن عندما يطلب منك احدهم الخروج لمشاهدة الفلم و للشرب |
İnsanlar Sinemaya gittiklerinde Titanik'in batacağını biliyorlardı ama izlemesi güzeldi, bu yüzden gittiler. | Open Subtitles | الناس علمو أن التيتانيك سوف تغرق حينما ذهبو لمشاهدة الفلم, ولكنه كان من الجيد المشاهدة,لذلك هم ذهبو لمشاهدته. |
Peki sen neden filmi izlemek için buradasın? | Open Subtitles | حسناً لماذا إذا أنت هنا لمشاهدة الفلم ؟ |
Son filmi izlemek için son şansın, Dylan. | Open Subtitles | إنها فرصتُك الأخيرة لمشاهدة الفلم الأخير, (ديلان)؟ |
Ee... Sinemaya gitmeye hazır mısın? | Open Subtitles | اذاً اه, هل انت مستعدة للذهاب لمشاهدة الفلم? |
Sinemaya gitmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | خلتنا ذاهبين لمشاهدة الفلم |