"لمشاهدة فيلم" - Traduction Arabe en Turc

    • sinemaya
        
    • film izlemeye
        
    • filme
        
    • filmine
        
    • film izlemek
        
    • film seyretmek
        
    • film izleyelim
        
    • film seyretmeye
        
    En son ne zaman sinemaya ya da biriyle buluşmaya gitti, ha? Open Subtitles متى ذهبة لمشاهدة فيلم آخر مرة أو خرجت في موعد , إيه؟
    Sadece güzel bir akşam yemeği yeyip sinemaya gitmek istiyorum. Open Subtitles إسمع , أنا أريد فقط تناول العشاء والذهاب لمشاهدة فيلم
    Kendini dışarı atmalısın. sinemaya veya başka bir yere. Open Subtitles ينبغي أن تخرجين , إذهبي لمشاهدة فيلم أو شئ من هذا القبيل
    Benim de evde oturup, seni seviyorum demekte zorlanan biriyle ilgili olmayan bir film izlemeye hakkim var. Open Subtitles وأستحق الجلوس لمشاهدة فيلم لا يحكي قصة شخص لا يعرف كيف يقول أحبك
    Sadece söylemek istediğim orada yapayalnız. Onu sadece bir filme götürebilirsin. Open Subtitles أنا فقط أقول أنه وحيد هناك وبإمكانك أن تصطحبيه لمشاهدة فيلم
    sinemaya gitmek istedi, biz de gittik. Open Subtitles أراد الذهاب لمشاهدة فيلم, لذا ذهبنا لمشاهدة فيلم.
    Tekrarlama. Lütfen, yanıtla. Bu gece sinemaya gitmek ister misin? Open Subtitles لا تكرري، بل أجيبي من فضلك أتودين الخروج لمشاهدة فيلم الليلة؟
    Hizmetçiyle konuştum. sinemaya gitmek için izin almış. Open Subtitles كنت أثرثر مع الخادمة، كان لديها وقت استراحة للذهاب لمشاهدة فيلم
    Seninle sinemaya gidiyorduk Pembe bir elbise giyiyordun... Open Subtitles كنا ذاهبين معا لمشاهدة فيلم و كنتِ تلبسين تلك البدلة الوردية
    "De ki, Rachel bir ara benimle sinemaya gitmek ister misin sevgilim olarak." Open Subtitles هاى رايتشل اننى اتسائل اذا من الممكن ان نذهب سوية لمشاهدة فيلم كأنك حبيبتى
    Kanepede uyuyabilirsiniz yemeğe çıkabilirsiniz ve belki sinemaya bile gidersiniz. Open Subtitles بامكانك النوم على الاريكة وبامكانكما ايضا تناول الطعام او ربما الذهاب لمشاهدة فيلم
    Görünüşe göre sinemaya gidiyorlarmış. Open Subtitles من الواضح أنهما كانا في طريقهما لمشاهدة فيلم ما
    Mesela sinemaya gittin, fakat parayı unutmuşsun, ve biri senin yerine sana bilet almayı önerdi. Open Subtitles لنقل أنك ذهبت لمشاهدة فيلم و لكنك نسيت نقودك و عرض عليك شخص ما أن يشتري لك تذكرة
    Bu gece Roby ile beraber sinemaya gideceğimi söylediğimi hatırlıyorsun değil mi? Open Subtitles تتذكر اني اخبرتك بأني ذاهب لمشاهدة فيلم مع روبي الليلة ؟
    Gelecek hafta benimle sinemaya gitmek ister misin? Open Subtitles هل ترغبين بمرافقتي لمشاهدة فيلم في الأسبوع القادم ؟
    sinemaya gideceğiz. Sen de gel istersen. Open Subtitles حسناً , سنذهب لمشاهدة فيلم , هل تريد المجيء معنا ؟
    sinemaya gitmeyi tercih ederim. Onun yerine sinemaya gitmek ister misin? Open Subtitles أفضل الذهاب لمشاهدة فيلم اتودين الذهاب لمشاهدة فيلم؟
    Şu koca televizyonunuzda film izlemeye hazırlanıyordum ama önce sıcak kabarcıklı tuvaletinizi kullanayım demiştim. Open Subtitles حسناً ، كنت أتجهز لمشاهدة فيلم في شاشتك الكبيرة لكن أولاً ، فكرت بأن أستعمل حمامك الحار الملىء البفقاقيع
    film izlemeye gidersem, girişin boş olması gerek. Open Subtitles إذا ذهبت لمشاهدة فيلم لابد أن يكون الصف بكامله شاغر
    Birlikte bir filme gidiyorduk. Open Subtitles كنا ذاهبين معا لمشاهدة فيلم و كنتِ تلبسين تلك البدلة الوردية
    Kimse Sandra Bullock'un filmine 7.50 dolar vermez. Open Subtitles لا أحد يدفع 7.5 دولار لمشاهدة فيلم "ساندرا بولوك"..
    Aslında, film izlemek için Swati'nin ofisinden çıktığımızı biliyor. Open Subtitles في الواقع ، انه لا يعلم حتى أننا ذهبت لمشاهدة فيلم من منصبه في سواتي.
    Uzun boyluydu. Yanmış ekmeğe bayılırdı ve bir film seyretmek için gitti. Open Subtitles كان طويلا، كان يحب خبزه المحمّص محترقاً، وغادر لمشاهدة فيلم.
    Bir dahakine film izleyelim mi? Open Subtitles أيجب أن نذهب لمشاهدة فيلم بالمرة القادمة ؟
    İyiydi. Bugün sonra film seyretmeye geliyor. Open Subtitles كان لا بأس به، سيأتي عندي لاحقاً لمشاهدة فيلم.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus