Artık yok. Ama bunu yararıma kullanacağım. | Open Subtitles | ليس بعد الآن، ولكن انا ذاهبة لاستخدام هذا لمصلحتي |
Kendi yararıma kullanmayı öğrendim. | Open Subtitles | تعلّمتُ استخدامه لمصلحتي. |
Ne yaptıysam, kendim için de yaptım. | Open Subtitles | كلّ ما فعلته كان لمصلحتي أيضـًا |
Bazen kendim için çok fazla iyiyim. | Open Subtitles | أحيانا أنا أكون جيدا جدا لمصلحتي |
Gizli Servis'in hayrına birkaç davaya müdahil olmuştum ama kendi çıkarım için asla olmadım. | Open Subtitles | تدخلت في حالات قليلة لمصلحة الخدمات السرية لم تكن أبداً لمصلحتي |
Ben de bunu kendi çıkarım için kullanacak durumda değilim. | Open Subtitles | وأنا لست بموقع بعد يسمح لي بإستعمال ذلك لمصلحتي. |
- Bunu lehime çevirebilirim. | Open Subtitles | - قد أكون قادرا على استخدام هذا لمصلحتي. |
Senin yaptıkların ise benim iyiliğim içindi. | Open Subtitles | بينما كلما علمتني اياه كان لمصلحتي |
Bunu kendim için yapmıyorum. | Open Subtitles | إنه ليس لمصلحتي الخاصة |
Bunu kendi çıkarım için kullanırdım. | Open Subtitles | وكنت سأستغل ذلك لمصلحتي. |
- Bunu lehime çevirebilirim. | Open Subtitles | - قد أكون قادرا على استخدام هذا لمصلحتي. |
Peki ya oylar benim lehime mi? | Open Subtitles | هَل سيتم التصويت لمصلحتي ؟ |
Doğru olanı yapıyorlardı. Benim iyiliğim içindi. | Open Subtitles | وكانوا محقين في فعل ذلك لمصلحتي |