Her ışınlanma ona hücrede zaman geçirmesine yetecek kadar bozukluk sağlıyor. | Open Subtitles | كل النقل الفضائي يسبب مجرد تشويه يكفي لمنحه الوقت في الخلية. |
Doktorası yoktu; çünkü, dedi ki, ona bu invanı verecek vasıfta kimse yoktu. | TED | لم تكن لديه درجة دكتوراه، وقد علل ذلك بأنه لايوجد من هو مؤهل لمنحه واحدة |
Gezegen, kendi yer çekimi ona yuvarlak şeklini verebilecek kadar güçlü olan bir cisimdir. | TED | الكوكب هو جسم له جاذبية ذاتية قوية بما يكفي لمنحه شكلًا دائريًا. |
ona gömleğinizi verecek kadar iyi tanıyor olmalısınız. | Open Subtitles | هل كان لأعرفه جيدا بما فيه الكفاية لمنحه قميصك. |
İtalyanların pek çoğu özgürce verdikleri oylarla Devlet İdaresini ona emanet ettikleri için! | Open Subtitles | على اعتبار أن أغلبية الإيطاليين صوتوا بحرية لمنحه الثقة في إدارة حكومتهم |
İşte ona karşı sana bir şans reçetedeki ilacı denemek gibi. | Open Subtitles | حسنا، ها هي فرصتك لمنحه طعم الدواء أنه يقضي. |
Ceza vermemezlik yapamam ama ona bir şans daha vermeye hazırım. | Open Subtitles | لا أستطيع ترك أمر كهذا يمر دون عقابه، ولكني مستعدة لمنحه فرصة أخرى. |
Onun burada yaptıklarıyla mutlu oluyorsun biliyorum ve ona bir şans vermek konusunda bende istekliyim ama daha erken. | Open Subtitles | اعلم انك سعيدة بما يفعله هنا وانا مستعدة لمنحه فرصة لكن ليس في الوقت القريب |
Usülsüz bir mahkeme kurup ona hemen adalet veremem. | Open Subtitles | لا أستطيع إعداد محكمة الكنغر لمنحه العدالة الفورية. |
ona yaşamaya değer bir hayat vermek. | Open Subtitles | بل بالقتال لمنحه شيئاً يستحق العيش من أجله |
ona daha iyi bir yaşam sağlamak için gösterdiği cesareti anlıyor ama ne gariptir ki annesinin de bir robota dönüştüğünü fark ediyor,.. | Open Subtitles | يشكرها على امتلاك القوة ...... لمنحه حياة افضل، لكن لسخرية القدر، يكتشف انها اصبحت روبوت |
- ona biraz zaman sağlayabiliriz. | Open Subtitles | -قد نضطرّ لمنحه بعض الوقت . -وقت لفعل ماذا؟ |
Ben de gerekirse ona ikisini birden vermeye hazırım. | Open Subtitles | وأنا مستعد لمنحه كلاهما في حالة الضرورة |
- Bize tepki verme şansını veremeyiz ona. | Open Subtitles | لسنا مضطرين اذًا لمنحه الفرصة كي سيتجيب |
- Bize tepki verme şansını veremeyiz ona. | Open Subtitles | لسنا مضطرين اذًا لمنحه الفرصة كي سيتجيب |
Gizliliğini koruması için ona bir şans verdik. | Open Subtitles | اضطررنا لمنحه بعض الحرية لحماية تخفيه |
Sana söylüyorum, eğer birşeyler bulamazsak, en azından ona bir parça umut o kendini... | Open Subtitles | أقول لك، لو لم يتسنَ لنا اكتشاف طريقة لمنحه أملاً على الأقل... فإنه سوف... |
Bay Murch, cevaplarını öğrenebilmesi için ona bu yeteneği vermemizin bir mahsuru olmadığını düşündü. | Open Subtitles | لقد ظنّ السيد (مارج) بأنها ستكون فكرة سديدة لمنحه القدرة على البحث عن إجابات بنفسه |
Litchfield'ın onu bırakmasının tek sebebi ona kopya verdiğimi sanması. | Open Subtitles | السبب الوحيد الذي دفع (ليتشفيلد) لمنحه تلك الدرجة هو أنه يعتقد بأنني أغش |
Lauren çantasında anahtarları arıyormuş anahtarları ona kesin verecekti ama yeterince hızlı olamadı. | Open Subtitles | لورين" كانت تبحث في حقيبتها" عن المفاتيح وبالطبع كانت على إستعداد لمنحه السيارة لكنها لم تستطع إيجاد المفاتيح بالسرعة الكافية |