| Altı ayda bir evine gelen ve orada yaşamaya devam edip edemeyeceğine karar veren kadın gibi hissediyorum kendimi. | Open Subtitles | أشعر كأنني تلك السيدة التي كانت تأتي لمنزلك كلستةأشهرعندماكنتطفل.. وتقرر إن ما كنت يجب أن تعيش هنا أم لا |
| Hadi ama. evine eli boş gönderecek halim yok ya seni. | Open Subtitles | بالله عليك, لا أستطيع أن أرسلك . لمنزلك وأنت خالي اليدين |
| Tek yapmam gereken evine yakın katolik okullarına bakmak oldu. | Open Subtitles | كل ما فعلته هو البحث عن أقرب مدرسة كاثوليكية لمنزلك. |
| Bunun için zamanımız yok. L geri almak ve eve lazım. | Open Subtitles | لا يوجد عندنا وقت لهذا يجب أن أعود و أعيدك لمنزلك |
| Bir kaç gün burada kalmak zorundasın. eve gidecek kadar iyi değilsin. | Open Subtitles | عليك ان تبقي هنا يومان اخرين لا يجب ان تعود لمنزلك الان |
| Hayır, evinize gidin. Ya da nereye gidiyorduysanız. | Open Subtitles | لا ، اريدك ان تعود لمنزلك او اى ما كان المكان الذى تذهب اليه |
| Formlarin yaz basinda taahhutlu posta ile evine gonderilmesi gerekiyordu. | Open Subtitles | يُفترض بأن الإستمارات قد أُرسِلَت لمنزلك ببدايةِ الصيف, بريدٌ تسجيل. |
| Haber vermeden müzik vermek için evine geldiğimde bu seni telaşlandırıyor öyle mi? | Open Subtitles | إذًا, لو أنني أتيت لمنزلك دون إذن مسبق لأعطيك بعض الموسيقى أمرُ يزعجك؟ |
| Hammond'un, senin ısrarcı davetinle evine geldiğini kanıtlayabilirler. | Open Subtitles | انهم يستطيعوا ان يثبتوا ان هاموند قد حضر لمنزلك بناءا على دعوتك المُلّحة |
| Fakat bilirsin Bob, eğer Hammond senin evine davetle geldiyse bu, jürinin kafasındaki pek çok şeyi değiştirebilir. | Open Subtitles | ألا ترى ان هذا ربما يغير دوافع جيدة فى عقول المحلفين لو كان هاموند قد اتى لمنزلك بناءا على دعوة |
| Şimdi senin evine gidiyoruz. Senin telefon numaranı verdim. | Open Subtitles | نحن ذاهبون لمنزلك الآن، أعطيتهم رقم هاتفك |
| D. Tracy adında, galoşlu bir adam evine gelecek. | Open Subtitles | الرجل الذي يسمي دي تريسي سوف يأتي لمنزلك مرتديا بوت جلد |
| Buradan çekip senin evine gitmenin zamanı geldi. | Open Subtitles | أعتقد أن الوقت قد حان لكي نترك الحفل ونذهب لمنزلك, ما رأيك؟ |
| evine git, kimse adını bilmiyor ve bitti. | Open Subtitles | اذهبي لمنزلك لا أحد يعرف اسمك حتى و انتهى كل شيء |
| eve gidip otel bilgilerini, ve elinde başka ne varsa bana göndermeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تعود لمنزلك و ترسل لي إيميل ببيانات فندقها و ما تعرفه |
| eve git, eldivenleri al ve benim yerime geri gel. | Open Subtitles | الآن عودى لمنزلك,واحضرى القفازات وتعالى الى منزلى |
| eve dönüp yemeğinizi yiyin bari. | Open Subtitles | لم لا تذهب لمنزلك وتتناول عشاءاَ جميلاَ ؟ |
| Bir sonraki gün ne olacağını bilmiyorsun öldürülecek misin, eve mi gideceksin, yoksa yakalanacak mısın belli değil. | Open Subtitles | لا تعلم في أي يوم أو ما يليه ما إذا كنت ستُقتل أو ستعود لمنزلك أو سيُقبض عليك |
| Her yönden bana hakaret ettiniz. eve dönmenizi istemek zorundayım. | Open Subtitles | لقد اهنتني بكل الطرق الممكنة ارجوك بان تعودي لمنزلك. |
| evinize gittim bile. Form burada. | Open Subtitles | قمت بعمل زيارة ميدانية لمنزلك مسبقاً هذه هي الاستمارة |
| Anladığım kadarıyla, bizle burada değilken annenle evin oldukça yakındı. | Open Subtitles | كما فهمت، عندما لا تكون هنا معنا .. تبقى قريبا جدا لمنزلك .. |
| Evet, bunca zamandır, aradığın adam berbat arabanı satın aldı ve evinin peşinatını ödedi. | Open Subtitles | نعم , الرجل الذي تبحث عنه طوال الوقت اشترى سيارتك وسدد الدفعة الاولى لمنزلك لاجلك |
| Onlar Brill'i bıraksınlar, sen kaseti al. Herkes noeli evinde kutlasın. | Open Subtitles | وبريل يذهب وأنت تعود لمنزلك وكل شخص يحصل على كريسماس سعيد |
| Hillstar emlak şirketindeniz. evinizi çok iyi paraya satabiliriz. | Open Subtitles | نحن من شركه عقارات هيل ستار يمكننا ان نسوق لمنزلك بفعاليه فنحن نعرف قيمته |
| Salınma şartlarınız evde bulunmanızı gerektiriyor, efendim. | Open Subtitles | بمقتضي شروط تسريحك فأنت مقيد لمنزلك يا سيدي |
| Yani bu demek ki, teknik olarak, buna Evinizin arka bahçesi da dahil. | TED | وذلك فنيًا يعني، أن هذا ينطبق على الحديقة الخلفية لمنزلك في ضاحية المدينة. |
| Neden Şükran Gününü onunla geçirmiyorsun ben de evine gider ve eşini beceririm. İyi şanslar dilerim. | Open Subtitles | لمَ لا تقضي عيد الشكر معها وأنا أعود لمنزلك وأضاجع زوجتك. حظًّا موفقًّا معها. |