Bazı polis memurlarını onun evine gönderdiniz, ama bizim gördüklerimizi görmediler ve orada bakılacak daha çok şey var. | Open Subtitles | لقد أرسلتم بعض الضباط لمنزلها باكراً ولكنهم لم يروا , ما قد رأينا وهناك الكثير من الحديث فى القصة |
Böylece taburcu kağıtlarını imzaladım, ve bir ambülans geldi, onu evine götürmek için acil personeli geldi. | TED | بهذا قمت بتوقيع اوراق الخروج, وجاءت سيارت الاسعاف, المسعفين واخذوها لمنزلها. |
Akşamın sonunda kız yorgun düşer ve evine gitmek ister. | Open Subtitles | لكن، في آخر المساء شعرت ،بالتعب وأرادت المضي لمنزلها |
Bir keresinde arabası bakımdayken, onu eve bıraktım ve beni öptü. | Open Subtitles | في إحدى المرات وعندما كانت سيارتها في الورشة أوصلتها لمنزلها وقبّلتني |
Ve her gece eve doğru seçimi yaptığını umarak gidiyor. | Open Subtitles | و كل ليلة تعود لمنزلها آملة انها اتخذت القرار الصائب |
İyi ki Bayan Van Horn'u evine götürmem gerekti. | Open Subtitles | من الجيد ان السيدة فان هورن طلبت مني إيصالها لمنزلها |
Kuşkusuz, o yolu Mike'ın garajından Bayan Welles'in evine kadar katettin. | Open Subtitles | بالطبع هذه المسافة من الميكانيكي لمنزلها |
Bir kız seni evine davet ediyor.. biraz uygunsuz sanırım? | Open Subtitles | لأن تقوم بنتا بدعوتك لمنزلها فهذا أمر غير لائق |
Bir kız seni evine davet ediyor.. biraz uygunsuz sanırım? | Open Subtitles | لأن تقوم بنتا بدعوتك لمنزلها فهذا أمر غير لائق |
Dinle Meier. Bu kadın evine geri dönmek istediğini söyledi. | Open Subtitles | فلتستمع يا ماير,لقد قالت الفتاه أنها تريد العودة لمنزلها |
Ama Marilyn buluşmaya birkaç saat gecikince yapımcı yıldızın Brentwood'daki evine gitti. | Open Subtitles | لكن عندما تأخرت مارلين ساعات عن مقابلات العمل المحددة مسبقا المنتج هرع لمنزلها في ـ برنتوود |
İlk kez evine gittiğimde biraz şampanyayla uyku hapı almıştı. | Open Subtitles | عندما ذهبت لمنزلها لأول مرة شربت بعض الشامبانيا و بلعت حبتين من حبوب النوم |
Bir sahne üstüne konuşmak için evine gitmiştim. | Open Subtitles | ذهبت ذات مرة لمنزلها لنتحدث عن مشهد معين |
Gerçek şu ki telefonun arızasıyla ilgili olarak, onunla görüşmek için evine gittiğimde bana cinsel tacizde bulunmaya kalktı. | Open Subtitles | لمنزلها لمناقشة مشاكل الهاتف حاولت هى اغرائى وحين رفضت.. |
Ulusal Sağlık Servisi'ndekileri evine gönderdik. | Open Subtitles | لقد ارسلنا رجال الخدمات الصحية الوطنية لمنزلها لديها زوج و3 أطفال |
Başka deney istemiyor. evine gidip ölmek istiyor. | Open Subtitles | لم تعد تريد أية تجارب تريد أن تذهب لمنزلها و تموت |
Senin gibi tatlı bir çocukla eve gidemediği için kıskançlık yapıyor. | Open Subtitles | إنها غيورة لأنها لا تستطيع العودة لمنزلها مع شخص لطيف مثلك |
Hey. Şimdi arkadaşımı götürüyordunuz ama onu eve ben bırakmak istiyorum. | Open Subtitles | مرحبا , لقد أوصلت صديقتي للتوّ ولكني الان أستطيع اخذها لمنزلها |
Ardından onu eve götürüp suyun altında iyice sabunladım ve kafasına masaj yaptım sonra bir havluyla kuruladım. | TED | ثم أخذتها لمنزلها وطليتها بالرغوة في الحمام ودلكت فروة رأسها وجففتها بالمنشفة. |
Hayır, o, ah, 20:15 sularında ayrıldı, ben eve vardığımda. | Open Subtitles | كلا إنها غادرت حوالي الساعة 8: 15 ذهبت لمنزلها |
Bu hafta Kongre sözcüsü Libby Hauser evini dekore etmeyi bitirdi, oğlunu üniversiteye yolladı, ve San Antonio işçi sendikaları ile sıhhi tesisat arasında bir anlaşma sağladı. | Open Subtitles | هذا الأسبوع النائبة ليبى هاوزر أنهت الديكورات الجديدة لمنزلها و أرسلت ولدها للجامعة |
Bisikletle evinin önünden sürekli geçtiğin kız. | Open Subtitles | تعرف، التي كنت دوما تذهب لمنزلها على دراجتك؟ |