| Yüksek müsaadenizle, köy halkı yararına bir çeşme ve ona bitişik bir han yaptırmayı düşünüyorum. | Open Subtitles | بإذنك الرحيم، أنا كنت أفكّر ببناء بئر ماء مع حانة مسافرين مجاورة له لمنفعة ناس القرية |
| Sadece bir tek firma bu üçünü insanlığın yararına harmanlamakta: | Open Subtitles | شركة واحدة فقط تدمج هذه الأشياء لمنفعة البشرية |
| senin baban sisteme uyarak kendi yararı için çalışırken, benim babam sistemin dışına çıkıp başkalarının yararına çalışıyor. | Open Subtitles | الفرق الوحيد بين ابي وابيك بأن ابيك يعمل ضمن النظام ويعمل لأرباحه الخاصة بينما أبّي يبتعد عن النظام للعمل لمنفعة الآخرين |
| Misyonların yararı için! | Open Subtitles | لمنفعة الإرسالية |
Arabe 
Anglais 
Français 
Espagnol 
Allemand 
Portugais 
Turc 