Doktorun talimatlarını dinlemediğin iyi olmuş o zaman. Hâlâ sahaya çıkıyorsun malum. | Open Subtitles | جيّد أنّك لا تعبأ بتعليمات طبيبك، طالما ما زلت تخرج لميدان العمل. |
Eğitimden bıktım. sahaya çıkmak istiyorum. | Open Subtitles | لقد مللتُ من التدريب أريد أن أخرج لميدان العمل |
Parliament meydanına gidip, oradan kızımın oturduğu yere giden otobüse binmeyi düşünüyorum. | Open Subtitles | لذا كل صباح أجمع أغراضي و أذهب لميدان البرلمان لأستقل الحافلة |
Onu buraya, savaş meydanına mı getirdin? | Open Subtitles | أنت جلبتها لهنا .. لميدان المعركة ؟ أعتذارتي يا سيدي |
Dedektif, sizinle o zamanlar tanışmış olsaydım, beni atış poligonuna götürmenizi isterdim. | Open Subtitles | أيها المحقق.. لو كنت التقيت بك وقتها.. لأردتك أن تصطحبني لميدان الرماية |
Sean ilk buluşmamızda beni... atış poligonuna götürmüştü. | Open Subtitles | كان شون يصطحبني لميدان الرماية عندما بدأنا نتواعد |
San Marco meydanında el ele yürümek yerine Jack San Marco meydanının 72 tane resmini çekti. | Open Subtitles | وبدلاً من المشي سوياً في ميدان سان ماركو إلتقط جاك 72 صورة لميدان سان ماركو |
Kral Dendup'ı Yolahn meydanının doğu girişinden getireceklerdir. | Open Subtitles | سوف يحضروا الملك دانداب من المدخل الشرقي لميدان يولهان |
Bunu gizlemeye çalışabilirsin ama artık sahaya çıkmayacağım için mutlusun yani. | Open Subtitles | أتعلمين، بوسعك إخفاء سعادتك بأنّي لم أعُد قادرًا على الخروج لميدان العمل. |
Evet ama bu sahaya çıkmaya hazır olduğun anlamına gelmez. | Open Subtitles | لا يعني هذا أنك ستخرج لميدان الكرة بعد |
Bu arada, lütfen bensiz sahaya gitme. | Open Subtitles | -بغضون ذلك، لا تخرجي رجاءً إلى لميدان بدوني . |
"Bu mahkemenin kararı, yarın tam öğle vakti Nottingham meydanına götürülüp ölene dek boynundan asılmandır." | Open Subtitles | " بحكم هذه المحكمة , في ظهيرة الغد ستصحب... لميدان (نوتنغهام) وتشنق حتى الموت |
Ödev yerine beni atış poligonuna götürür müsün? | Open Subtitles | -أتريدين إصطحابي لميدان الرماية بدلاً من ذلك؟ |