Joan Crawford hakkında iyi bir şey söyleyeceğini duyacak kadar yaşayacağımı hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أتخيل أني سأعيش كفاية لأسمعك تقولي هذا كلام طيب عن جون كروفرد |
Bu sesi duymaktan hoşlanacağımı hiç düşünmemiştim | Open Subtitles | لم أتخيل يوماً أنني سأَحبُّ سْماعَ ذلك الصوتِ |
Sanırım senin böyle bir yerde yediğini hiç hayal etmemiştim. | Open Subtitles | لم أتخيل أنه يمكنك الأكل في مثل هذه الأماكن. |
Uyuşturucu olabileceklerini hiç hayal etmedim. Oyulmuş değerli taşlar olduklarını düşünmüştüm. | Open Subtitles | لم أتخيل أبدًا أنها مخدرات كنتُ أظنّ أنها أحجارٌ كريمة خام. |
Ama bunu bana sizin gibi birinin getireceğini hiç tahmin etmemiştim. | Open Subtitles | لكني يجب أن أقول أني لم أتخيل شخصاً مثلك يسلمه لي |
TED Konuşmamı böyle bir yerde yapacağım hiç aklıma gelmezdi. | TED | لم أتخيل يومًا أن ألقي محادثة TED في مكان كهذا. |
En delice düşlerimde bile bu kadar içten bir ilginin odağı olacağımı hayal edemezdim. | Open Subtitles | .. لم أتخيل أبداً في أجمل أحلامي أني سأحضى بحب ومودة صادقين مثل هذا |
19 yaşındaki bir intihar bombacısının, bana önemli bir ders vereceği hayatta aklıma gelmezdi. | TED | لم أتخيل قط، أن مفجر إنتحاري بعمر 19 سنة، قد يعلمني درساً قيماُ. |
Ve bence bunun sebebi çünkü bu şekilde hissettiklerimi başkasında bir daha hissedebileceğimi hayal edemiyorum. | Open Subtitles | وأعتقد بأنه يحدث لأني لم أتخيل أن أشعر مثل هذا الشعور تجاة أي شخص آخر مرة آخرى أبداً |
Yağmur odasında ateş var. Bu hiç beklemiyordum. | Open Subtitles | غرفة المطر بها نار، لم أتخيل هذا. |
Medyanın eninde sonunda bir gün onun ölümüne sebep olacağını, her nasılsa biliyordum ancak olayda görüldüğü üzere, ölümünde bu derece aktif bir rol oynayacaklarını ben bile tahmin edemezdim. | Open Subtitles | لطالما إعتقدت... بأن الصحافة ستكون سبباً في قتلها في النهاية ولكني لم أتخيل بأن موتها... |
Ah, bu yemeğin politik bir tartışmaya Dönüşeceğini hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أتخيل بأن هذا العشاء العائلي سيتحول إلى نقاش سياسي مشحون |
Üzgünüm, gönüllü olarak çalışacağını hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | آسفه, لم أتخيل أنك من النوع المتطوع من قبل |
Kişisel bir mesele değil. Seninle yıldızımızın barışacağını hiç düşünmemiştim, hepsi bu. | Open Subtitles | لا أقصد الإساءة ، و لكنى لم أتخيل قط أن يتسكع كلانا معاً |
Gerçek şu ki; karşılayabileceğimi hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | الحقيقة ، لم أتخيل حقا أني أستطيع أن أتحمله. |
Bu görevin sizler için bu kadar zor olacağını hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أتخيل أبداً بأن هذه الوظيفة ستكون صعبةً جداً عليكما |
Bu hikâyenin bu şekilde biteceğini hiç hayal etmemiştim. | Open Subtitles | لم أتخيل أبدا أن هذه القصة تنتهي من هذا القبيل. |
Ayrıca siz ikinizin ortak noktaları olacağını pek hayal etmemiştim. | Open Subtitles | و لم أتخيل أنكما أختان لديكما الكثير من الأشياء المشتركة بأي حال ، أليس كذلك؟ |
Bunu hiç hayal etmedim. Bir yüzü çizdim. | Open Subtitles | أنا لم أتخيل هذا أبدا لقد كنت دائما أرسم جانبا واحدا |
Bu kadar tesisatçı kız olduğunu hiç tahmin etmezdim. | Open Subtitles | لم أتخيل يوما عدد الفتيات السمكريات الموجودات بالمجلة |
Bir gün dua etmek için bir türbeye geleceğim hiç aklıma gelmezdi. | Open Subtitles | لم أتخيل أني قد آتي لضريح يومًا ما لأصلّي |
Asla, kâbuslarımda bile... asla hayal edemezdim. | Open Subtitles | أبداً، أبداً لم أتخيل ذلك |
Bunu hayal edemiyorum. | Open Subtitles | أنا لم أتخيل ذلك أبداً |
Geçen yılki Ostara'yı aratmayan bir gün olmasını hiç beklemiyordum ama sen bunu başardın. | Open Subtitles | لم أتخيل أنه من الممكن أن تتفوقى على "أوستارا" العام الماضى ولكنكِ فعلتيها |
hiç böyle bir son düşünmedim ama söz boşanmadan açılacaksa bu çok iyi bir yöntemdi. | Open Subtitles | لم أتخيل نهاية مطلقا ولكن إن أخبروني عن الإنفصال ما الطريقة لفعل ذلك |
Birinin Paul Shepherdson'dan erken davrandığı günü göreceğimi hiç sanmazdım. | Open Subtitles | لم أتخيل أن أحداً قد يباغت "بول شيبردسون" |
- Para için yaptım bunu. Bu kadar abartacağını hiç düşünmedim. | Open Subtitles | فعلت الأمر من أجل المال لم أتخيل أن الأمر سيتفاخم هكذا |
Sana bunu söylemek için bir şansım daha olacağını hayal bile edemezdim. | Open Subtitles | لم أتخيل مطلقاً أن تتاح ليّ الفرصة مجدداً لقول هذا لك |