"لم أخبر أحداً" - Traduction Arabe en Turc

• kimseye söylemedim
• kimseye anlatmamıştım
• kimseye söylememiştim
• Kimseye anlatmadım
• Kimseye söylemedim-
• kimseye bahsetmedim
• kimseye söylemediğim
• kimseye bir şey söylemedim

Hala anlayamıyorum. Buraya geldiğimi kimseye söylemedim.
ما زلت لا أفهم الأمر لم أخبر أحداً أني سآتي إلى هنا

Buraya geldiğimi kimseye söylemedim. - Gitmek ister misin?
ما زلت لا أفهم الأمر لم أخبر أحداً أني سآتي إلى هنا

Babana mı söyledin? kimseye söylemedim. Bu çocuğu tanımıyorum.
لم أخبر أحداً حتى إنني لا أعرف هذا الولد

Şimdiye kadar, kimseye anlatmamıştım. Karıma bile.
إلى الآن , أنا لم أخبر أحداً و لا حتى زوجتي

Bana bunu söylediğini kimseye söylememiştim, mahkemeye bile.
لم أخبر أحداً بما قالهُ لي, ليس حتى في المحاكمة

Bunu Kimseye anlatmadım, arkadaşlarıma bile.
لم أخبر أحداً يوماً بذلك ولا حتى صديقاتي

kimseye söylemedim. Bu çocuğu tanımıyorum.
لم أخبر أحداً حتى إنني لا أعرف هذا الولد

Bunu daha önce hiç kimseye söylemedim ama bin yıl önce aya bakıp bir astronot olmayı hayal ederdim.
لم أخبر أحداً قط بهذا، ولكن قبل ألف سنة كنت أنظر إلى القمر وأحلم بأني رائد فضاء.

-Yavaş yavaş belli oluyor. İşte kimseye söylemedim çünkü elimdeki iyi davaları kaybederim ve odamda sinek avlamaya başlarım.
لم أخبر أحداً بالعمل إن فعلت لن أحظى بأي قضايا جيدة

Olay yerinde, kurbanın boynuna mızrak işareti kazındığını gördüm, ama kimseye söylemedim.
لقد رأيت هذا الرمح محفور على عنق الضحية بمسرح الجريمة و لم أخبر أحداً

Daha kimseye söylemedim.
لم أخبر أحداً بعد حتى متى سأستطيع أن أتحمل هذا ؟

Bunu hiç kimseye söylemedim ama ben komadayken bana birşey oldu.
الآن لم أخبر أحداً قط بهذا لكن حينما كنتُ في تلك الغيبوبة ثمّة ما قد حدث لي

Evet, ilk sana söylüyorum. Başka kimseye söylemedim.
أجل ، وأنتِ أول شخصٍ اُخبره لم أخبر أحداً

kimseye söylemedim. Sen ise bir anda herkesi hayatıma dahil etmemi istiyorsun.
لم أخبر أحداً والآن فجأة تريدني أن أشرك الجميع

Bu hep yapmak istediğim bir şeydi, ama o kadar utanç vericiydi ki, kimseye söylemedim.
لقد كان دائماً شيئاً أردت فعله لكنه محرج جداُ لذا لم أخبر أحداً عنه

Pekala, tamam, sana iyi hissetirecekse, kimseye söylemedim.
لم أخبر أحداً لا، لم يفعل لقد فكرت فيك كل يوم

Bunu daha önce kimseye anlatmamıştım.
لم أخبر أحداً بذلك من قبل

Bunları daha önce kimseye anlatmamıştım.
لم أخبر أحداً هذا مِن قبل.

Daha önce bunu hiç kimseye söylememiştim Ama çok teşekkürler
لم أخبر أحداً بهذا من قبل , لم أشعر بحماقتي أكثر من الليلة

Daha önce hiç kimseye söylememiştim.
صوتُّ لها. و لم أخبر أحداً قطّ.

Bunu Kimseye anlatmadım, ikizlere bile.
لم أخبر أحداً أبداً بذلك بما فيهم التوئمين

Enid kısa süre önce felç oldu, kimseye bahsetmedim.
لانيد مؤخّراً أصيب بالشلل لم أخبر أحداً بعد

Size daha önce kimseye söylemediğim bir şey söyleyeceğim.
سأخبرك بشيء لم أخبر أحداً به من قبل

kimseye bir şey söylemedim ve buraya gelip, benden çıkarıyorsun.
لم أخبر أحداً قطٌ بهذا وها أنتَ هُنا تود أن أبوح لكَ به