"لم أرى أي" - Traduction Arabe en Turc

• hiç görmemiştim
• görmüyorum
• hiç görmedim
• falan görmedim
• görmedim bile
• hayvanı görmedim

Böyle bir rengi hiç görmemiştim.
نعم، اللون على هذه، لم أرى أي شيء كهذه من قبل

Sadece 90'larda küçük bir oyun yapılmıştı o zamandan beri hiç görmemiştim.
كان هناك كمية صغيرة أعدّت فقط في التسعينيات لم أرى أي منها منذ زمن بعيد

Şu an projeler arasındayım ve kimseyi görmüyorum.
أنني بين مشاريع الآن و لم أرى أي شخص

Korkarım bunun gibi bir şeyi daha önce hiç görmedim.
أنا أخشى أنني لم أرى أي شيئاً مشابهاً لذلك من قبل بين ؟

Hayır. O yaratığı öldürmüştük ve ortalıkta yüzük falan görmedim.
لا , قتلنا هذا الشيء وأنا لم أرى أي خاتم

Hatta görmedim bile.
بل لم أرى أي فتى كلية

Buraya gelmeden önce hiç av hayvanı görmedim.
لم أرى أي لعبة قبل قدومي لهنا.

Daha önce yazılarını görmüştüm ama bunları hiç görmemiştim.
أقصد، لقد.. ، لقد سبق وأن رأيتُ كتاباتهم من قبل لكنني لم أرى أي شيء مثل هذا من قبل

Burası 5 yıldızlıydı, daha önce böyle bir şey hiç görmemiştim.
هذا المكان كان فاخرًا جدًا، أعني لم أرى أي شيئًا مثله في حياتي.

Hayır, ben sadece bunu, ondan başkasının tuttuğunu hiç görmemiştim de.
كلا, أنا فقط.. لم أرى أي شخص يحمل الغيتار سواه

Erkeklerin bu kadar apış arasını gösterdiğini hiç görmemiştim.
لكني لم أرى أي شخص يسحب أعضاءهم بقدرهم.

Bunlar gibi şeyleri daha önce hiç görmemiştim.
أنا لم أرى أي يشبهها من قبل

Bahçıvanlar. Ben burada bahçe falan görmüyorum.
بساتين أنا لم أرى أي حدائق بالجوار هنا.

Ben kimseyi görmüyorum.
أنا لم أرى أي شخص

Ellerin kalktığını görmüyorum.
أنا لم أرى أي أيدي

'kolej çizgili kağıdı olduğunu biliyorum ama lise çizgili kağıdı hiç görmedim.
لأني أعرف أنه هنالك نوع معين في الجامعه لكني لم أرى أي شيء يخص الثانويه

Hiç bilmiyordum. Aslına bakarsanız kitapları hiç görmedim.
لم أكت أعرف ذلك، في الحقيقة لم أرى أي من كتبها

Ben 15 yıldır buradayım. hiç görmedim. Hiçbir yığın görmedim.
لقد أمضيت خمسة عشرة عاماً في هذا المكان لم أرى أي قطعة براز

- Ben araba falan görmedim, emin misin?
.مركونة خارج الفندق لم أرى أي سيارة. هل أنت متأكد ؟

Ben kusursuz parmağında yüzük falan görmedim.
لم أرى أي خاتم، على أصابعها المثالية

- Bıçak falan görmedim.
لم أرى أي سكاكين

Pazziler ile olan düşmanlığımızı bitirmek için başka bir yol olmadığını biliyordu fakat yine de günlerdir onu görmedim bile.
لقد وافق, و لايوجد طريقٌ آخر لتهدئة أمورنا مع عائلة (باتزي), ولكن لم أرى أي أثر له منذ أيام.