Müzikten hoşlandığını bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعرف بأنكِ تُحبّين الموسيقى |
Bizi gözetlediğinizi bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعرف بأنكِ كنتِ تتجسسين علينا. |
Üzgünüm, burada olacağını bilmiyordum. | Open Subtitles | - أنا أسف جداً لم أعرف بأنكِ ستكونين هنا |
Örebildiğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعرف بأنكِ تَحيكين أجل. |
Bayan Summers. Hâlâ okulda olduğunuzu bilmiyordum. | Open Subtitles | الآنسة (سامرز) لم أعرف بأنكِ مازلتِ بالخارج |
Senin de istediğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعرف بأنكِ أردتها أيضاً. |
Ama senin dairede olduğunu bile bilmiyordum. Cidden. | Open Subtitles | لكن لم أعرف بأنكِ في شقتك |
Buraya geldiğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعرف بأنكِ هنا |
- Bir şeye ihtiyacın olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعرف بأنكِ أردتِ شيئا ما |
- New York'ta olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعرف بأنكِ في إن-واي "نيويورك" |
- Burada olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | - لم أعرف بأنكِ هنا |