Bunun MS için onay almış bir tedavi olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعرف أنّ هذا العلاجَ معتمدٌ من الجمعيّةِ الطبّية الأمريكية |
Beyinde sadece umut için ayrılmış bir yer olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعرف أنّ هناك جزءاً من الدماغ لأجل الأمل فقط |
Eşinin de bu çevreden olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعرف أنّ زوجتك كانت من هذا العالم أيضاً |
Tanrım, suçiçeğinin bu kadar kötü olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | يا إلهي! لم أكن أعرف أنّ جدري الماء هو مرض بهذه الخطورة |
Afedersiniz, burada birilerinin olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | آسفة ، لم أكن أعرف أنّ أي شخص موجود هنا |
Sen buranın dernek olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | ألديك... المعـ... لم أكن أعرف أنّ هذا كان نادياً |
Oh özür dilerim. Burada birinin olduğunu bilmiyordum | Open Subtitles | ...عذراً ، لم أكن أعرف أنّ أحد هنا |
Hastanın bir at olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعرف أنّ مريضتكَ فرس |
Bunun bir parti olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعرف أنّ هذه حفلة. |
Barlow'un muhbir olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعرف أنّ (بارلو) كان مخبراً، (ريتشارد) لم يخبرني. |
Dave'nin burada olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعرف أنّ (ديف) هنا. |