- Sana söylemiştim. - Evet söyledin. Ama buna hazır değildim. | Open Subtitles | ــ لقد أخبرتك ــ نعم، أخبرتني ومع ذلك لم أكن مستعداً |
Her ikisi de geçerli, et yiyin ya da vejetaryen olun, zannederim ki henüz tam olarak hazır değildim. | TED | لقد كان إمّا أن تكون آكل لحوم، أو أن تكون نباتياً. وأخمّن أنني لم أكن مستعداً بعد. |
-Bilmelerine hazır değildim. -Hazır değil miydin? | Open Subtitles | ــ لم أكن مستعداً لإخبارَهم بعد ــ لم تكن مستعداً ؟ |
Tamam, hazır değildim, ve bu hiç adil değil. | Open Subtitles | حسناً, لم أكن مستعداً و هذا ليس عدلاً و ماذا عنك؟ |
Ama ne yalan söyleyeyim, buna Hazırlıklı değildim. | Open Subtitles | لكن في الحقيقة لم أكن مستعداً لهذا |
General'e buna hazır olmadığımı söylemiştim. Orada biri ölebilirdi. | Open Subtitles | أخبرت الجنرال بأني لم أكن مستعداً لهذا، كاد أن يقتل شخص ما. |
Seni affediyorum. Ama, daha önce yapamazdım,çünkü seni bırakmaya hazır değildim. | Open Subtitles | لم أستطع من قبل لنني لم أكن مستعداً لترككِ ترحلين |
Daha yeni seks yapmaya başlamıştık bir de! İki ay ara vermeye hazır değildim! | Open Subtitles | وللتوقدبدأتبالحضيّبالجنس، لم أكن مستعداً للتوقف لشهرين |
Öyle biri zaten vardı ama ben hazır değildim buna. | Open Subtitles | ،كان لديّ شخصٌ كهذا ولكني لم أكن مستعداً لماذا؟ |
Timsahlara kesinlikle yem olacaktım ancak o gün ölmeye hazır değildim. | Open Subtitles | كان ممكن أنّ أصبح عشائه عدا سبب واحد أنّي لم أكن مستعداً للموت بذلك اليوم |
Beni deniyorsan, haksızlık yapıyorsun çünkü hazır değildim. | Open Subtitles | إن كان هذا اختباراً، فهو ظالم، لأنني لم أكن مستعداً. |
Bu çift taraflı role tam olarak hazır değildim. | Open Subtitles | # Feelin' blue إننى لم أكن مستعداً للعب دورين فى وقت واحد |
En sonunda açtığımda gördüklerime hazır değildim. | Open Subtitles | وعندما فتحتهم لم أكن مستعداً لما رأيته |
Çünkü senden vaz geçmeye hazır değildim. | Open Subtitles | لأنني لم أكن مستعداً للتخلي عنك |
Sonrasında olacaklara hazır değildim. | Open Subtitles | لم أكن مستعداً لما يمكن أن يحدث غير ذلك |
Sizi bırakmaya henüz hazır değildim. | Open Subtitles | أنا فقط ... لم أكن مستعداً لترككم بعد يا رفاق. |
hazır değildim. Elimden gelenin hepsini yapmamıştım. | Open Subtitles | لم أكن مستعداً لم أبذل قصار جهدي |
Bunu konuşmaya hazır değildim. | Open Subtitles | لم أكن مستعداً للتحدث حول الأمر. |
Malestine ya da Miller için hazır değildim. | Open Subtitles | بالتأكيد لم أكن مستعداً مع (ماريسترين) أو (ميلر) أو (هيل). |
Ama ne yalan söyleyeyim, buna Hazırlıklı değildim. | Open Subtitles | لكن في الحقيقة لم أكن مستعداً لهذا |
Kendime öfkelendim çünkü ihtiyatlı davranmamıştım, Hazırlıklı değildim. | Open Subtitles | "كنت غاضباً من نفسي" لأنني لم أكن حذراً لم أكن مستعداً |
Beni dövmedi. O dövüşe hazır olmadığımı biliyordu. O hiçbir şey yapmadı. | Open Subtitles | لم يهزمني ، كان يعلم أنني لم أكن مستعداً للقتال ولم يفعل أي شيء. |