Açıkça söylemene gerek yoktu. | Open Subtitles | لم تحتج لأن تقول ذلك فعلاً.. |
Bunu yapmana gerek yoktu. | Open Subtitles | لم تحتج إلى فعل ذلك |
Bunu yapmana gerek yoktu. | Open Subtitles | لم تحتج لـ... |
Benim itirafıma ihtiyacı yoktu. Benim yardımıma ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | هي لم تحتج إلى اعترافي لقد احتاجت مساعدتي . |
Tempe'nin her şeyi kontrol altına alacağını biliyordum. Bana ihtiyacı yoktu. | Open Subtitles | علمت أنّ (تيمب) تسيطر على كل شئ لم تحتج إليّ |
Ne? Araya ihtiyacı yoktu. | Open Subtitles | لم تحتج إلى إستراحة. |