"لم تخبريه" - Traduction Arabe en Turc

• ona söylemedin
• ona anlatmadın
• söylemediğin
• söylememişsin
• ona söylemezsen
• sen söylemezsen
• söylemedin değil
• Henüz söylemedin

Şehirden ayrılacağını ciddi ciddi düşündüğünü ona söylemedin ve bu durum onun hayatını alt-üst edecek bir şey ve özellikle Oliver'ın da.
لم تخبريه أنكِ تفكّرين جدياً بترك المدينة، وحقيقة أنّ ذلك سيؤثّر على حياته لكن بالتحديد على حياة أوليفر

ona söylemedin.
ما الّذي تفعلينه ، لم تخبريه بما جرى

Neden ona söylemedin burada olduğumu?
لماذا لم تخبريه بأننى هنا؟

Bana kalırsa, vazgeçmeye hazır olmadığın için ona anlatmadın.
اظن انك لم تخبريه لأنك لست مستعدة للتخلّي عن هذا

ona söylemedin değil mi..
لم تخبريه ، أليس كذلك ؟ أنا أقصد...

Neden ona söylemedin?
لماذا لم تخبريه ؟

ona söylemedin, değil mi?
أنتِ لم تخبريه اليس كذلك ؟

Neden ona söylemedin?
لماذا لم تخبريه فحسب؟

Gittiğimizi ona söylemedin.
أنت لم تخبريه اننا ذاهبون.

ona söylemedin. Bana söylemedin.
لم تخبريه ولم تخبريني

- ona söylemedin mi?
انت لم تخبريه بعد ؟

Peki neden ona söylemedin?
إذن لماذا لم تخبريه بعد ؟

Kim olduğunu ona söylemedin.
لم تخبريه بمن تكونين.

ona söylemedin değil mi?
لم تخبريه , أليس كذلك ؟

Auggie'yi seviyorduysan bunları neden ona anlatmadın?
"لو أحببتى "أوجى لماذا لم تخبريه بكل هذا ؟

Kimseye söylemediğin bir şey ya da hatta belki söylemeyi bile düşünmediğin bir şey.
شيء لم تخبريه لأحدٍ قط أو ربما لم يسبق وفكرتي بالإفصاح عنه.

- Şu an müsait değilim. - söylememişsin.
ـ لا يمكنني التحدث الآن ـ أنّكِ لم تخبريه

Sen bunu ona söylemezsen nereden bilecek?
كيف سيعرف بحق الجحيم ، إذا لم تخبريه بذلك ؟

Ve sen söylemezsen ben söylerim. Of! Bırak beni!
وإذا لم تخبريه أنتِ , فسأفعل أنا دعيني

Vay canına. Bir dakika, ona beyin takımının başkanı olduğumu söylemedin, değil mi?
انتظري، أنتِ لم تخبريه أنّني كنت ضمن دائرتكِ الضيقة؟

Henüz söylemedin mi?
لم تخبريه بعد ؟