Eğer bunu planlamamış olduğunu bilseydim bir şeyler yazardım. | Open Subtitles | لو علمت أنك لم تخطط لأي من هذا لكنت كتبت شيئاً ما |
Yang'ın büyük başarısı için zafer turu olmasını planlamamış mıydın yani? | Open Subtitles | لم تخطط أن تكون جولة انتصار للاحتفال بفوز (يانغ) الكبير؟ |
Fedakârlık'a dönmeyi hiç düşünmüyordun, değil mi? | Open Subtitles | أنت لم تخطط للرجوع إلى المتطوّعين، أليس كذلك ؟ |
Fedakârlık'a dönmeyi hiç düşünmüyordun, değil mi? | Open Subtitles | لم تخطط للرجوع إلى مرحلة محاكاة (أبنجيشن)، أليس كذلك؟ |
- Evinde bir buluşma planlamadınız mı? | Open Subtitles | -أنت لم تخطط للقائها -في وقتٍ لاحق بمنزلك؟ -كلاّ . |
Ellie, senin olmanı hiç planlamamıştı. | Open Subtitles | انت تعرفين , ايلى لم تخطط لكى ابدا |
Gelecek seni yakalar ve iyi planlamadıysan, gelecek seni harcar. | Open Subtitles | المستقبل يلتصق بك و يرسلك للجحيم اذ لم تخطط له |
- Biliyorsun, partiyi o planlamamış. | Open Subtitles | أنت تعرف أنها لم تخطط لذلك |
- Ama planlamadınız öyle mi? | Open Subtitles | - نعم لكنك لم تخطط لذلك ؟ |
Seninle konuşmayı planlamamıştı. | Open Subtitles | لم تخطط للتحدّث إليكِ. |
Bunu planlamadıysan belki de planlasak iyi olur. | Open Subtitles | إن لم تخطط لهذا ربما يجب علينا العودة |