"لم تعطني" - Traduction Arabe en Turc

    • vermedin
        
    • vermezsen
        
    • vermedi
        
    • vermiyorsun
        
    Bana sesli mesaj şifresini bile vermedin ki o bizim ev telefonumuz. Open Subtitles أنا أعني أنتِ حتى لم تعطني كلمة سر البريد الصوتي لهاتف منزلنا
    O şifreyi altı ay burada yaşadım da bana vermedin. Open Subtitles لم تعطني كلمة السر خلال عيشي هنا لمدة 6 أشهر.
    Siz kabileler arasında en zayıf olanısınız, eğer kızını bana vermezsen hepinizi yok ederim. Open Subtitles أنتم أضعف جماعة في هذه البرية إذا لم تعطني إبنتك فسأدمركم جميعا
    Pekâlâ, bak, bunu yapmak zorunda kalmak istemezdim ama eğer bana fazladan bilet vermezsen, sahnedeyken bazı sorunlara sebebiyet vereceğim. Open Subtitles حسناً، اسمعي، لم أشأ فعل هذا، ولكن إنْ لم تعطني تذاكر إضافية، سأسبّب بعض المشاكل على المسرح
    mahkeme savunmamı yapmam için izin vermedi. Open Subtitles حيث أن المحكمة لم تعطني الفرصة لتقديم القضية
    - Büyükannem bana hediye vermedi. Kazaklar tarafından tecavüze uğramakla meşguldü. Open Subtitles جدتي لم تعطني هدايا كانت منشغلة بأن تغتصب من الكوساك
    Senin tarzını anlamaya çalışıyorum, ama bana izin vermiyorsun. Open Subtitles إنني أحاول فهم أسلوب حياتك، لكنّك لم تعطني فرصة لذلك.
    O şifreyi altı ay burada yaşadım da bana vermedin. Open Subtitles لم تعطني كلمة السر خلال عيشي هنا لمدة 6 أشهر.
    Açık olmak gerekirse, Donna. Sen bana hiç şans vermedin ve bununla ilgili olarak hiç bana gelmedin. Open Subtitles لنكن عادلين، لم تعطني فرصة أبدا لمتتحدثيمعيحتّىحولالموضوع.
    Şu ana kadar başka bir şey görmem için bir sebep vermedin bana. Open Subtitles حسناً ،حتى الآن لم تعطني سبباً لرؤية شئ آخر
    Sana bir özür ve bir çek verdim, ama sen bana hiçbir şey vermedin. Open Subtitles ،الآن، أعطيتك إعتذاراً وصكّا وأنتِ لم تعطني شيئا
    Ona yardım etmemi istediysen neden kelimeleri vermedin bana? Open Subtitles إذا أردتني أن أساعده إذا لماذا لم تعطني الكلمات ؟
    Evet, ne olmuş? Nedenini sorduğumda bana hiç düzgün bir cevap vermedin. Open Subtitles وعندما سألتك عن السبب، لم تعطني إجابة مباشرة على الإطلاق.
    Evet ama bana bir şans vermezsen bunu nasıl kazanacağım? Lütfen, ben değiştim. Bütün günüm, insanlara bunu anlatmakla geçiyor. Open Subtitles كيف من المفترض ان اكسبها اذا لم تعطني فرصة لقد تغيرت
    Bana bilgi vermezsen sana yardımcı olamam. Open Subtitles لا يمكنني مساعدتك كثيراً لو لم تعطني أي معلومات
    Yemeğimi vermezsen o çatalı ona saplayacağım. Kibar olduğun zaman alabilirsin. Open Subtitles .. إن لم تعطني طعامي فسوف أدفع بتلك الشوكة إليها ستأخذها عندما تكون مؤدباً
    Ateşleme kodlarını vermezsen bir daha "tamam" işareti yapamazsın. Open Subtitles ، إن لم تعطني رموز التشغيل لن تستطيع رفع إبهامك أبداً
    Kafana doğrultulmuş bir tabanca var ve telefonu vermezsen seni vuracağım. Open Subtitles لديّمسدسموجهعلى رأسك، وسأرديك إن لم تعطني هذا الهاتف
    Telefon numaramı geri vermezsen yemin ediyorum, o ayağındaki pembe karı terliklerini alır o pis götüne sokuştururum. Open Subtitles وإذا لم تعطني رقم الهاتف الخاص بي أقسم أني سوف أدسُّ تلك النعال الوردية في مؤخرتك القذرة
    Aslında bu konuyu bir kez daha düşündüğüne dair hiç ipucu vermedi. Open Subtitles في الواقع لم تعطني أي مؤشرات منذ أن غيرت رأيها بي
    Bana çanta falan vermedi. O planın bir parçası bile değildi. Open Subtitles لم تعطني حقيبة ميلاني لم تكن جزء من الخطة
    diye sordum. Bana cevap vermedi ve şunu söyledi: "Niçin numaranı bırakmıyorsun, eğer biri boşalırsa sizi ararım?" TED لم تعطني جوابا، و ما قالته بخصوص هذا: قالت: " لم لا تترك لي رقمك، واذا كان لدينا بعض الشقق، سأتصل بك ؟
    Seni anlamak için en ufak bir ipucu bile vermiyorsun bana. Open Subtitles أنت لم تعطني أي فرصة حتى لمهاجمتك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus