Michael tek başına müdürken işler bu kadar kötü değildi. Hey, siz burada ne yapıyorsunuz? | Open Subtitles | - الأشياء لم تكن بهذا السوء عندما كان مايكل فقط هو الرئيس |
Daha önce bu kadar kötü değildi. | Open Subtitles | لم تكن بهذا السوء من قبل |
Hiç bu kadar kötü değildi. | Open Subtitles | لم تكن بهذا السوء مطلقًا. |
o kadar da kötü sayılmazdı, değil mi? | Open Subtitles | هيا , أنها لم تكن بهذا السوء , أكانت ذلك؟ |
Hiç olmazsa beni hep güldürürdün ve o kadar da kötü değildin. | Open Subtitles | ،على الاقل كنت دائماً تجعلنى أضحك و لم تكن بهذا السوء |
Oh. Yapmayın çocuklar, O kadar kötü değildi öyle değil mi? | Open Subtitles | لا ,شباب ,لم تكن بهذا السوء ,أليست كذلك ؟ |
- O kadar kötü değildi. - Onu çok iyi hatırlayamıyorum. | Open Subtitles | لم تكن بهذا السوء لا اتذكرها على الاطلاق |
Hiç bu kadar kötü olmamıştı. | Open Subtitles | إنها لم تكن بهذا السوء. |
- Aslında hayatım o kadar da kötü görünmüyor. Tabii eğer yürümeyi seçersen -- | Open Subtitles | لقد عرفت الان ان حياتي لم تكن بهذا السوء - اذا كنتي تفضلين الطريق؟ |
Tatlım, o kadar da kötü değildim. | Open Subtitles | أنت لم تكن بهذا السوء يا عزيزى |
O kadar kötü değildi. | Open Subtitles | لم تكن بهذا السوء |