Anlaşmalar gerçek değildi. | Open Subtitles | لكن لم يكن هناك شيئا مكتوبا الصفقات لم تكن حقيقية |
İsmin gerçek değildi. Geçmişin gerçek değildi. | Open Subtitles | اسمك لم يكن حقيقياً، القصة التي أخبرتني إياها عن نفسك لم تكن حقيقية. |
Marco Tempest: Ama bu robotlar gerçek değildi. | TED | لكن تلك الروبوتات لم تكن حقيقية. |
Bastığın kapağın gerçek olmadığını nasıl anladın? | Open Subtitles | كيف علمت أن اللوحة الضاغطة لم تكن حقيقية ؟ |
Bana seslerin gerçek olmadığını söylediler. | Open Subtitles | . اخبروني بأن كل تلك الأصوات لم تكن حقيقية |
Simone'un gerçek olmadığına dair hiçbir kanıt yok. | Open Subtitles | لا يوجد هناك اي دليل ان سيمون لم تكن حقيقية |
Gözlerinin içine baktım ve gerçek değildi. | Open Subtitles | نظرت في عيونها, وهي لم تكن حقيقية |
O kafesteki kaplanlar gerçek değildi, değil mi? | Open Subtitles | - تلك النمور التي كانت في القفص لم تكن حقيقية ، أليس كذلك ؟ |
Belki de hiç gerçek değildi. | Open Subtitles | ربما لم تكن حقيقية أبداً على أي حال |
gerçek değildi. Bir hayal ürünüydü. | Open Subtitles | لم تكن حقيقية كانت من نسج الخيال |
Ama gerçek değildi. | Open Subtitles | لكنها لم تكن حقيقية |
Alex, Larissa gerçek değildi. | Open Subtitles | أليكس، لاريسا لم تكن حقيقية. |
- Geçen seferki gerçek değildi. | Open Subtitles | المرة الماضية لم تكن حقيقية |
Hayır, sadece onun gerçek olmadığını fark ettim. | Open Subtitles | كلا , انا فقط ادركت ذلك للتو انها لم تكن حقيقية |
Ben de bayılıp, bir şeyler görmemiş olsaydım o gördüklerimin gerçek olmadığını ispatlamak için her şeyi yapardım. | Open Subtitles | أقصد، إن لم أشاهد رؤية فسأفعل أيّ شيء كيّ أثبت... أن تلك الرؤي لم تكن حقيقية. |
Vivian'a olan hislerimin gerçek olmadığına inanmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تؤمني بأن (مشاعري تجاه... (فيفيان لم تكن حقيقية |