Pekala, centilmenlik ölmedi desene! | Open Subtitles | حسناً, لم تمُت الفروسيّةُ بعد. |
Bunu büyüleyici bulduğum için kusura bakmayın. Georgia ölmedi mi? | Open Subtitles | أعتذِر إن كنتُ مندهشة جدّاً مهلاً . "جورجيا" لم تمُت ؟ |
Elena onu vurduğun gece ölmedi. | Open Subtitles | إلينا لم تمُت بليلة إطلاقك النار عليها |
İşte bu yüzden yıllar önce radyasyon hastalığından ölmedin! | Open Subtitles | ولهذا أنت لم تمُت من تأثير الإشعاع منذ سنوات |
Artık şu "şükürler olsun ki ölmemişsin" buluşmalarını bırakmamız gerek. | Open Subtitles | علينا حقًّا التوقّف عن لقاءات "حمدًا لله أنّك لم تمُت". |
Peki burada ölmediyse nerede öldü? | Open Subtitles | وطالما لم تمُت هنا، فأين ماتت؟ |
Ama ölmemişti. | Open Subtitles | لم تمُت. |
O zaman ölmediysen şimdi öleceksin. | Open Subtitles | وإن لم تمُت حينها فستموتُ الآن. |
O ölmedi. ölmedi. | Open Subtitles | لم تمُت، لم تمُت. |
Kurban töreninde ölmesi gerekiyordu ama ölmedi. | Open Subtitles | -حري أن تموت بالتضحية و لم تمُت |
Öyle kolayca ölmedi değil mi? | Open Subtitles | لم تمُت ميتة دمثة، صحيح؟ |
Max ölmedi, yoksa o videoda bunu görürdük, ama o ölmedi. Zaman kaybediyoruz. | Open Subtitles | (ماكس) لم تمُت وإلا لكان مسجلاً على هذا الشريط، وهذا لم يحدث، نحن نُهدر الوقت. |
O zaman ölmedi. Annem de öyle. | Open Subtitles | لم تمُت إذن، و كَذا والدتي |
Benim eski karım Tiffany ölmedi. | Open Subtitles | (خليلتي السابقة (تيفاني لم تمُت |
Seni öldürmeye kalktığımda ise ölmedin bir türlü. | Open Subtitles | وحينما جئت لقتلك لم تمُت |
Sen ölmedin mi? | Open Subtitles | أنتَ لم تمُت |
- Ama ölmedin. | Open Subtitles | -لكنّك لم تمُت . |
Belli ki ölmemişsin. | Open Subtitles | -واضح أنّك لم تمُت . |
Anlaşılan o ki ölmemişsin. | Open Subtitles | اذاً لم تمُت. |
Tabii çoktan ölmediyse. | Open Subtitles | هذا لو أنّها لم تمُت بعد. |
O zaman ölmediysen şimdi öleceksin. | Open Subtitles | وإن لم تمُت حينها فستموتُ الآن. |