Bekle. Bize kimsenin toksin satacağını düşünmedik. | Open Subtitles | أنتظر, لم نعتقد أنه بالفعل يمكن لأحد أن يبيعنا السموم |
Kötü bir fikir olduğunu düşünmedik mi? | Open Subtitles | لذا لم نعتقد أن هذه فكرة سيئة ؟ |
Bir değeri olduğunu düşünmedik. | Open Subtitles | لم نعتقد بأن له ثمن |
Bir buz örtüsünün okyanusa bu kadar hızlı kütle kaybedeceğini hiç düşünmemiştik. | TED | لم نعتقد أن الصفيحة الجليدية قد تفقد كتلتها نحو المحيط بهذه السرعة |
Biz sadece... başımıza böyle bir şeyin gelebileceğini düşünmemiştik. | Open Subtitles | الأمر وحسب أننا لم نعتقد أبداً أن ذلك سيحدث لنا |
Bu kadar zor olacağını düşünmemiştik. | Open Subtitles | لم نعتقد بأن الأمر سيكون بتلك الصعوبة |
- Çünkü... Senin sunacaklarına değecek birisi ile tanışacağını hiç düşünmüyorduk. | Open Subtitles | لم نعتقد أنك قد تعنين لأحد يستحق كل ما لديك لتقدمينه |
Kadınlardan taraf seçmelerini istemenin doğru olduğunu düşünmüyorduk. | TED | لم نعتقد أنه من الصواب أن نسأل النساء أن تنحاز لجهة. |
Hiç öyle olmadığını düşünmedik. | Open Subtitles | لم نعتقد بأنها لم تكن كذلك |
- Öyle olduğunu hiç düşünmedik. | Open Subtitles | -نحن لم نعتقد أبداً أنك كذلك |
Gideceğimizi bile fark edeceğini düşünmemiştik. | Open Subtitles | لم نعتقد بأنه لن يلاحظ أننا ذهبنا |
Bunu söyleyeceğimizi hiç düşünmemiştik. - Buradasınız. | Open Subtitles | نحن لم نعتقد أن نقول هذا بأنفسنا |
Kazanacağını düşünmemiştik. | Open Subtitles | صحيح ، لكن لم نعتقد أبدًا أنكي ستفوزين |
Bunun Tyler ile ne ilgisi var? Bunun insanlarda da işe yaradığını düşünmemiştik. | Open Subtitles | لم نعتقد أنّها تنفعُ مع البشر. |
Seni bir daha göreceğimizi düşünmemiştik, ne oldu? | Open Subtitles | لم نعتقد اننا سنراك ثانية ماذا حدث ؟ |
Filistinli karşıt bir grubun yaptığını düşünmüyorduk. | Open Subtitles | لم نعتقد أنه كان من جماعة فلسطينية منافسة |
Başta öyle düşünmüyorduk ama bir şey bulmuş olabiliriz. | Open Subtitles | لم نعتقد ذلك بالبداية ولكن قد نكون على صواب |