Sanırım artık senin bir geri zekâlı olduğun dışında söylenecek bir şey kalmadı. | Open Subtitles | حسناً ، أعتقد انه لم يبقى شيء لقوله ألا أنك أحمق |
Senin için endişelenecek bir şey kalmadı. | Open Subtitles | لا ، لم يبقى شيء يقلق بالنسبة لك |
İyileşeceksin. Kusacağın bir şey kalmadı. | Open Subtitles | لم يبقى شيء لتقذفيه اوعدك بذلك |
- Marx'tan geriye Hiçbir şey kalmamış. - Şehrin semalarında uçuşanlar dışında. Kontrol altına almalıyız. | Open Subtitles | لم يبقى شيء من ماركس - ماعدا الذين يطيرون نحو البلدة - |
Neredeyse Hiçbir şey kalmamış! | Open Subtitles | إنه بالفعل لم يبقى شيء |
Geriye Hiçbir şey kalmamış. | Open Subtitles | لم يبقى شيء غير صحيح أيضاً |
Endişelenecek bir şey kalmadı. | Open Subtitles | لم يبقى شيء يقلقك |
Görecek bir şey kalmadı. | Open Subtitles | لم يبقى شيء لكي تراه |
Tartışacak bir şey kalmadı. | Open Subtitles | لم يبقى شيء لتتم مناقشته |
- Sizin yaptıklarınızdan sonra babamdan geriye hiç bir şey kalmadı. | Open Subtitles | لم يبقى شيء من ابي - بعد ما فعلتم |
Konuşacak bir şey kalmadı. | Open Subtitles | لم يبقى شيء لنتحدث به |
Halledecek bir şey kalmadı. | Open Subtitles | لم يبقى شيء لحله. |
Elimde bir şey kalmadı ki. | Open Subtitles | لم يبقى شيء |
Geriye hiçbir şey kalmadı. | Open Subtitles | لم يبقى شيء |
Geriye hiçbir şey kalmadı. | Open Subtitles | لم يبقى شيء |
Hiçbir şey kalmamış! | Open Subtitles | لم يبقى شيء! |
Hiçbir şey kalmamış! | Open Subtitles | لم يبقى شيء! |